Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davalının 1.8.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, bir kısım aylar kira paraları ile bazı aylar kira farklarının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi borcu da süresinde ödemediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı kiracı, kiraları ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 260. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır. Olayımıza gelince; icra takibine dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.8.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi kiralayan olarak E…… Ö……, A…… Ş……, A…… Ö……, G…… A……, P…… Ö……, Ö…… Ö…… tarafından imzalanmıştır. İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün 2008/28190 sayılı icra dosyası ile alacaklılar E…… Y…… Ö……, A…… Ö……, P…… Ö……, Z…… G…… A……, M…… Ş……, E…… E…… tarafından davalı kiracı hakkında ödenmeyen kira paraları ile kira farklarının tahsili için tahliye istekli icra takibi başlatılmış olup, davada aynı kişiler tarafından açılmıştır. Kira sözleşmesindeki kiralayanlardan A…… Ş…… ve Ö…… Ö……'un takip talebinde alacaklı olarak yer almadıkları, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gönderilen nüfus kayıtlarından adı geçenlerin takip ve dava tarihinden önce öldükleri ve mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kaydına göre mirasçılardan bir kısmının icra dosyasında alacaklı ve davacı olarak yer aldığı ancak ölü kiralayan A…… Ş…… mirasçısı "T…… K…… Ş…… ile ölü kiralayan Ö…… Ö……mirasçısı N…… Ö……'un" alacaklı ve davacı olarak yer almadıkları, takip talebinde alacaklı gözüken E…… Y…… Ö……'un da dava açılmadan önce 18.5.2009 tarihinde öldüğü, ölü kişi adına vekaleten dava açıldığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı gibi kiralayanlar arasındaki zorunlu dava arkadaşlığı kuralı gereğince dava ikamesindeki noksanlığı gidermek mümkün ise de ihtarlı ödeme emrindeki noksanlığı sonradan gidermek mümkün değildir. İhtarlı ödeme emri tüm kiralayanlar tarafından gönderilmediğinden hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ihtarlı ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.