MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bir adet taşınmazda ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. Davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Olayımıza gelince; Dava konusu 113 ada 4 nolu parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt örneğinden tapu maliklerinden ...’ un baba adının “...” olarak yazılı olduğu, dosyada mevcut ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/150-179 sayılı mirasçılık belgesinden ise baba adının “...” olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydındaki bu durumun düzeltilmesi mümkün maddi hatadan ileri gelip gelmediği üzerinde durularak gerektiğinde ilgilisine tapuda isim tashihi davası açmak üzere süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; Tapu kaydının beyanlar hanesinde taşınmazda bulunan evin ... oğlu ...’a ait olduğuna dair şerh bulunduğu halde mahkemece bu şerh nazara alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.