MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kiralananın inşaat ve imalat hatasından kaynaklanan eksiklik ve arızalarının kiracı tarafından yapılması nedeni ile yapılan imalat bedellerinin tahsili ve bu sebeple geç işletmeye başlamasından dolayı kar kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı kiracı dava dilekçesinde; Davalı ... Belediyesi ile davacı arasında 5 adet ev apart otelin kiralanması için yapılan ihale sonrasında 24.05.2012 tarihinde 3 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 14. Maddesi gereğince henüz teslim edilmeyen apart evlerin inşaat tarzı veya imalat hatasından kaynaklanan arızaların belediye tarafından yapılıp teslim edilmesi gerektiği halde davacının, bu evleri kullanıma açmak istediğinde inşaat tarzından ve imalat hatasından kaynaklanan arızaların bulunduğunu tespit ettiğini, ... tarafından gerekli tadilatların yapılmaması üzerine davacının, taşınmazı otel olarak kullanılabilmesi için inşaat ve imalat hatasından kaynaklanan zorunlu imalatlar için toplamda 108.496.60 TL masraf yaparak 15/05/2013 tarihinde oteli işletmeye açabildiğini, ayrıca peşin olarak kira bedelini ödediği halde oteli kullanıma açamadığını, otelin 15.05.2013 tarihinde kullanıma açılabildiğini, sözleşmenin yapıldığı 24.05.2012-15.05.2013 tarihleri arasında kar mahrumiyetinin de bulunduğunu bunun da ödenmesini istediğini belirterek İnşaat ve imalat hatasından kaynaklanan arıza ve tadilat yapımından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 108.496.60 TL alacağın 15.05.2013 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili ile bu arıza ve tadilatlar nedeni ile otelin işletmeye açılmamasından dolayı 10.000 TL kar mahrumiyeti zararının 24.05.2012 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; Davaya konu yerin tarihi eser vasfında bulunduğunu, yapılacak tadilat için koruma kurulundan karar alınması gerektiğini, yapılan tadilatların tamamen proje dışı olduğunu, belediye ve koruma kurulunun olumlu görüşü alınmadan yapılan imalatların yasaya aykırı olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kabul edilen 67.914.87 TL için 15/05/2013 tarihinden itibaren temerrüt faizinin işletilmesine, karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Taraflar arasında imzalanan 30/05/2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 14.maddesi “Müstecir işyerini inşaat tarzından veya imalat hatasından gayrı arızaları masrafı kendisine ait olmak üzere tamir etmeyi ve bakımını yapmayı peşinen kabul etmiştir.” Sözleşmenin 39.maddesinde ve şartnamenin 47. maddesinde ise “Müstecir ihale edilen icrai faaliyet göstereceği işyerinde yapmak istediği her türlü tadilatı veya tezgah vs gibi ilaveyi gösterir projeyi bizzat hazırlatıp belediyenin yazılı muvafakatini aldıktan sonra tadilat ve ilave faaliyetine geçecektir. Müstecirin taşınmaz malın içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masrafları tamamen kendisine ait olacak ve sözleşme bitiminde hiçbir surette bedel masraf ve tazminat istemeye hakkı olmamak üzere belediyeye teslim edecektir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş kayıtlarda taşınmazların 1. ve 2. derece korunması gerekli kültür varlığı olduğuna ve kentsel tarihi sit alanı olduğuna ilişkin beyanlar olduğu görülmüştür. Davacının 15/05/2013 tarihinde oteli işletmeye açarak kullanmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Davacının kiralananı tahliye etmediği ve tahliye savunmasının da olmadığı anlaşılmakla davacı kiracı taşınmazı tahliye etmeden faydalı masraf alacağının ödenmesini isteyemez. Ayrıca taşınmazın 1. ve 2. derece korunması gerekli kültür varlığı olması nedeniyle sözleşmenin 39. ve şartnamenin 47. maddesine uygun olarak projelendirilip muvafakat alınarak yapılan tadilat söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.