Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5434 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12218 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 1.420,20 TL asıl alacak ve 52,91 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam: 1.473,11 TL yönünden kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazları yönünden;İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.980,00-TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Bu nedenle temyiz dilekçesinin bu yönden Reddine,2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;Davacı alacaklı 03.05.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 16.02.2015 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 162,00 TL’den 2014 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2015 yılı Ocak, Şubat ayları kira farkı olmak üzere toplam 1.620,00 TL’nin işlemiş faizi ile birlikte tahsilini istemiş, ödeme emri davalıya 05.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır. İ.İ.K.269/1 maddesi göndermesi ile TBK’nun 315.(BK 260.) maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunamaz. Alacaklı vekili tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan 18.03.2015 tarihinde İcra Mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmuştur. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından kararın tahliye yönünden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın tahliyeye hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.