MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 15.10.2012 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli, ilk altı ay aylık 3.250-TL, ikinci altı ay aylık 3.500-TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre kira için her yılın bitiminde 12 adet senet düzenlenerek kira ödemesi esnasında ödeme yapılan ayın senedinin iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı kiraya verenin 30.04.2013 tarihinde başlattığı takip ile 15.12.2012 vadeli 5.000-TL bedelli ve 15.01.2013 vadeli 3.250-TL bedelli iki adet bono toplamı 8.250-TL asıl, 365,23.-TL faiz alacağının tahsilini talep ettiğini, takip konusu bonoların sözleşme gereği kira ve depozito alacağına mahsuben verilen teminat senetleri olduğunu, senet altlarında ‘’işyeri kirası içindir, başka yerde kullanılamaz’’ ibaresi olduğu halde bu kısmın kesilmek suretiyle takibe konulduğunu, davalı ile aralarında başka herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise; kira bedelleri ödenmediği için verilen iki ayrı senedin takibe konulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece senetlerin teminat niteliğinde olup, 5.000-TL bedelli senedin depozito karşılığı verilmiş olduğunu ve zarar-borç durumunun davalı tarafından ispatı sonrası takibe konulabileceğini, diğer senedin ise kira karşılığı alınmış olup gecikmeli de olsa davacı tarafından ödendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının borcu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davada dayanılan 15.10.2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 10.maddesinde; kiracının depozito olarak 5.000-TL yi 12 ay içinde ödeyeceği ve bu bedelin kiraya mahsup edilemeyeceği, tahliye halinde varsa kira borçları, site yönetim giderleri vs borçlar ile varsa taşınmaza verilen zarar miktarında kiraya verende kalacağı, aksi halde aynı miktarda iade edileceği belirtilmiş, 16. Maddede ise; kiraların her ay başında peşin ödeneceği, her yılın bitiminde 12 adet senet düzenleneceği ve kira ödemesi esnasında ödeme yapılan ayın senedinin iade edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Takip konusu senetlerin teminat senedi olarak verildiği davacının beyanları ile sabit olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Bu durumda senet bedellerinin ödendiğinin davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Her ne kadar dosya içerisinde mevcut 13.02.2013 tarihli dekont ile yapılan 3.250,00-TL lik ödemenin, 15.01.2013 vadeli senet karşılığı yapıldığı ileri sürülmüş ise de; ödeme dekontunda açıklama yapılmadığı gibi davalı tarafından da yapılan ödemenin 15.01.2013 vadeli senet için olduğu kabul edilmediğine göre, mahkemenin kabulünün aksine senet bedellerinin ödendiği ispatlanamadığından, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.