Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 539 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17863 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, 2008 yılı Ağustos ayından 2009 yılı Şubat ayına kadar 7 aylık 11.682,19-TL kira parasının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, % 40 icra tazminatı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 7.140-TL asıl alacak 459,43-TL işlemiş faiz toplamı 7.599,43-TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere göre davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir.2-Davalı vekilinin temyizine gelince; Davacı vekili, 13.08.2007 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralananın kiracı Murat Boncuk'a kiralandığını, davalı ...'ın ise müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, 2008 yılı Ağustos ve 2009 yılı Şubat ayları arası 7 aylık kira parası ödenmediğinden kiracı ve kefile karşı ... İcra Müdürlüğünün 2011/1285 esas sayılı icra takibi yapıldığını, davalı kefilin takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 icra tazminatına karar verilmesini istemiştir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 13.08.2007 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davalı ... sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Davalı kiracı ve müşterek müteselsil kefil hakkında, 2008 yılı Ağustos ayından 2009 yılı Şubat ayına kadar 7 aylık toplam 17.543,36-TL kira bedeli ödenmediğinden bahisle icra takibi yapılmış, davalı kefilin vaki itirazı üzerine işbu dava açılmıştır. BK. 484 maddesi hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede açıkça gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Öte yandan davalının kefaleti, BK. 493.maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay zarfında alacaklı icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse, yahut takibatına uzun müddet ara verirse, kefil kefaletten beri olur. Olayımızda sözleşme süresi 13.08.2009 tarihinde bitmiş olmasına rağmen, takip 04.02.2010 tarihinde yapıldığından BK. 493 maddesinde belirtilen bir ay içerisinde icra takibi yapılmamıştır. Anılan yasadaki süre hak düşürücü süre olmasına nazaran mahkemece davalı kefil hakkındaki sözleşme süresinin bitiminden itibaren 1 ay içinde takip yapılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.