Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5370 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10344 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracının komşu sigortalı daireye verdiği zarar nedeniyle kiraya veren tarafından sigorta şirketine ödenen hasar bedelinin rücuan kiracıdan tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... adresinde bulunan evin maliki olduğunu, kiralananın bir üst katında oturan ...'in soba baca dumanlarının konut içerisinde is ve kirlenmeye sebebiyet vermesi dolayısıyla hasar ihbarında bulunduğunu, sigorta şirketi .... tarafından hasar ve ekspertiz raporu tutularak 1.788,61 TL bina hasarı, eşya hasarı (teminat dışı) 600,00 TL olmak üzere toplam 2.388,61 TL'nin sigortalısına ödendiğini, sigorta şirketi tarafından taraflar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının 2.944,00 TL tutarındaki takip borcunu alacaklı şirkete ödediğini, müvekkilinin kiracısı ...'nın kusurundan kaynaklanan borcu hiçbir kusuru bulunmamasına rağmen sigorta şirketine ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle ....İcra Müdürlüğü'nün 2014/10294 sayılı takip dosyası ile kiracısı ... aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı savunmasında, davacının da aynı binada oturduğunu, zararın davacıdan kaynaklandığını, evin bacası uygun olmadığından belediyeye şikayette bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan bila tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sigorta şirketi tarafından yapılan 28.02.2012 tarihli ekspertiz raporunun incelenmesinden komşu dairede soba bacasından kaynaklı is ve kirlenmeden 2.315 TL hasar belirlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece dosya üzerinden bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişiler Kat Mülkiyeti Kanununa göre davalı kiracının sorumlu olduğunu belirtmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316. ve 334. maddeleri hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananı aldığı şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Kural olarak kiracının kullanımı sonucu komşu daireye zarar verilmesi halinde kiracı kusursuz olduğunu kanıtlamadıkça meydana gelen zarardan sorumludur. Kusur ise gerekli özenin gösterilmemesi, sonucun önceden tahmin edilememiş olmasıyla ortaya çıkar. Özünde davanın dayanağı haksız fiil olduğundan, davalının meydana gelen zarardan kusuru oranında sorumlu tutulması gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu bu yönüyle hükme elverişli bulunmamaktadır. Yine davalı kiracı ilgili Belediye Başkanlığına baca ile şikayette bulunduğunu bildirmiş, ... Belediyesince, davalının eşi tarafından üst komşu ile baca konusunda anlaşamadığı, bacanın dışarıya doğru tadilat yapıldığı halde kendilerine soba yaktırılmadığı gerekçesiyle 27.01.2012 tarihinde şikayette bulunulduğu, bu şikayetin 30.01.2012 tarihinde geri alındığı, başkaca şikayet başvurusu olmadığı, binada baca hususunda tadilat yapıldığı, dosyadaki beyanlardan ve belediyeye şikayet evraklarından anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemenin konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden bacadan kaynaklı hasarın meydana gelmesinde davalının kusuru olup olmadığı, binadaki baca ve kiralanandan kaynaklı kusur olup olmadığı, meydana gelen zararın davalının kiracı olduğu daireden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacı kiraya verenin karşı kusuru bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapılmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.