Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 536 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18442 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılmasıİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taşınmazı kiralamayı taahhüt eden alacaklı şirket tarafından kiraya vermeyi taahhüt eden borçluya ödenen ve istirdadı istenen 73.500-TL alacak ile 6.669,36-TL işlemiş faiz toplamı 80.169,36 TL'nin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve % 40 icra tazminatı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve takibin 3.359-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından esastan, davacı vekili tarafından ise faiz yönünden temyiz edilmiştir.1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere kararın dayandığı gerekçeye göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-)Davalı vekilinin icra inkâr tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İcra ve İflas Kanunu'nun 269/d maddesinin yollamasıyla uygulanması zorunlu ve takip tarihinde yürürlükte olan aynı Kanunun 68/son maddesinde; itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde uyarınca, davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun esasa ilişkin olarak itirazının haksızlığına karar verilmesi ve alacağın likit (belirli, muayyen) olması gerekir. Borçlu tarafından alacağın varlığı ve miktarının kolayca hesaplandığı durumlarda alacağın likit olduğu kabul edilir.Takipte ve davada dayanılan, hükme esas alınan 22.03.2010 tarihli bir yıl süreli kiralama taahhüt sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracı 27.10.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile 73.500-TL asıl alacak ve 11.190,38-TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Takip konusu borcun asıl alacak tutarı olan 73.500-TL'lik kısmı icra takibinden sonra ancak dava açılmadan önce davacıya 11.11.2010 tarihli tahsilat makbuzu ile ödenmiştir. Mahkemece, dava tarihi itibariyle bakiye alacağın 3.359 TL olduğu tespit edilip, bu miktar üzerinden takibin devamına karar verildiğine göre dava tarihi esas alınarak kabul edilen bu miktar üzerinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken dava tarihinden önce yapılan ödemeler gözetilmeden tüm (asıl) alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın icra inkar tazminatına hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.