MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/07/2013NUMARASI : 2012/793-2013/815Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından ayrı ayrı sunulan dilekçelerle temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Kiralanan iş yerini aylık 2000 TL bedelle kuaför solonu olarak kullanmak üzere kiraladığını, kiralanan taşınmazda tadilat ve dekorasyon yaptığını, ancak şehir dışında olduğu bir sırada kiralananın dekorasyon yapılmış haliyle davalı kiralayan tarafından diğer davalıya kullandırıldığını, işyerine tadilat dekorasyon ve menkul eşyalar nedeni ile toplam 38.656 TL tutarında masraf yaptığını, yaptığı harcamalar sonucunda işyerinin hem aynı hem de kirasının değer kazandığını, işyeri davalılar tarafından işgal edildiğinden işsiz kaldığını tüm sermayesini işyerine yatırdığından yeni bir iş kurmasının mümkün olmadığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında sundu??u ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 27.211 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı kiralayan vekili taşınmazın davacı ile birlikte ortağı olan S. B. ve eşi G. B. tarafından ortak olarak kiralandığını, daha sonra aralarında anlaşmazlık çıkınca davacının ortaklıktan ayrıldığını, dükkandaki malzemelerin davacının olduğu konusunda ve böyle bir eşyanın varlığı konusunda müvekkilinin haberi olmadığını, müvekkilinin boş dükkan ve anahtarı teslim ettiğini, devir yaparken dükkanın anahtarının müvekkile teslim edilmediğini, devirden daha sonra davacı ve gayrıresmi ortağı S. B. ve eşi G. B. ile birlikte haber verildiğini bunun üzerine diğer davalı ile yeni kira kontratı yapıldığını, ihtilafın davacı ile kendi ortağı arasında olduğunu, davacının ortağı ile arasındaki ihtilafı halledemeyerek kendisini işin içine çekmeye çalıştığını, kira paralarının S. B. tarafından ödendiğini, dosyaya davacı tarafından sunulan faturaların hepsinin sonradan alındığını, alınan malzemelerin taşınmazda bulunan malzemeler olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkiline de ait olmadığını, davacı ile ortaklarının kendi işlerine uygun olması için tadilat yaptıklarını, dükkanı eski hale getirmek için masraf yapılacağı için zararının olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı M.. K.. ise davaya konu dükkanı 01/05/2012 tarihli kira kontratı ile kiraladığını, kendisine ait kuaför malzemeleri ile sarf malzemelerini getirerek faaliyette bulunmaya başladığını, tadilat ve dekorasyonla ilgili iddialar hususunda bilgi sahibi olmadığını, kiracısı olduğu dükkandaki tüm malzemelerin de kendisine ait olduğunu, bir kısmını eski işyerinden getirdiğini bir kısmının da yeni alındığını faturasının bulunduğunu, davacı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını belirtmiştir.Dosya arasında bulunan kira sözleşmeleri incelendiğinde davacı ile davalı Y.. Y.. arasında imzalanan 01/02/2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile M. Kemal Mahallesi .. Sokak /A adresinde bulunan dükkanın kuaför salonu olarak kullanılmak üzere aylık 2000 TL kira bedeli ile davacıya kiralandığı, daha sonra aynı işyerinin kiralayan Y.. Y.. tarafından 01/05/2012 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 2000 TL kira bedeli karşılığında bu kez davalılardan M.. K..’ya kiralandığı, her iki sözleşmenin de müteselsil kefil sıfatıyla Selma Binici tarafından imzalandığı görülmektedir. Davalı kiralayan Y.. Y.. tarafından davacının dava dışı Selma Binici ile ortak olduğu ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık nedeni ile davacının ortaklıktan ayrıldığı, bunun ortaklar tarafından kendisine bildirildiği ve bunun üzerine diğer davalı ile kira sözleşmesi yapıldığı, davacının kiralanandan çıkarılarak kiralananın diğer davalıya kullandırılmasının söz konusu olmadığı savunulmuş ise de davalı bu savunmasını dosyaya sunmuş olduğu delillerle kanıtlayamamıştır. Diğer taraftan davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde her türlü delil denmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından davalı vekiline, davacının işyerinden rızası dışında çıkarılmadığı ve dava dışı 3. Kişiyle aralarındaki ortaklık ilişkisinden kaynaklanan nedenlerle işyerinden ayrıldığı vakıaları hakkında davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının savunmasına ilişkin tüm delilleri toplanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan mahkemece inşaat mühendisi bilirkişi ile birlikte yerinde keşif yapılarak bilirkişi tarafından verilen rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda inşaat kalemleri dışında elektrik tesisatı, kalorifer ve sıhhi tesisat, kuaför malzemeleri vb. konularda da bedel tespiti yapılmış olup bilirkişi de rapor içeriğinde bu konuların uzmanlık alanı dışında olduğunu, bu sebeple dosya arasında bulunan belgelerdeki değerlerin esas alındığını bildirmiştir. Raporda davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde elektrik teknisyeni adına imzalı adi yazılı belgede belirtilen 5500 TL tutarındaki elektrik tesisatına ilişkin bedelin aynen hesaplamaya dahil edildiği, yine kalorifer ve sıhhi tesisata ilişkin tesisat ustası tarafından imzalanmış adi yazılı belgede belirtilen 6200 TL tutarındaki bedelin de aynen esas alındığı, bahsedilen belgede belirtilmemesine rağmen kombi ve 5 adet radyatör bedeli olarak hesaplamaya dahil edildiği görülmüştür. Davalı tarafından yapılan bu hesaplamaya itiraz edilerek, kiralananda kombinin daha öncesinden mevcut olduğu belirtilmiş ve buna ilişkin fatura ve tesisat belgesi sunulmuştur. Yine bilirkişi raporunda belirtilen kuaför malzemeleri için de bedel belirlenmiş ise de bu konu bilirkişinin uzmanlık alanı dışındadır. Öte yandan davalı M.. K.. da kuaför malzemelerinin kendisine ait olduğunu savunarak buna ilişkin dosyaya fatura sunmuş olup, davalının önceki işyerinde de hesaplamaya dahil edilen malzemelerden olan üç adet kuaför koltuğu ve yıkama setinin bulunduğu yoklama fişinden anlaşılmaktadır. Sonuç olarak hükme esas alınan bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde mahkemece yukarıda açıklandığı üzere davacının kiralanandan ne şekilde ayrıldığı tespit edildikten sonra, mahallinde konusunda uzman bilirkişilerle birlikte keşif yapılarak ve yapılan keşif sırasında davalılar tarafından sunulan faturalar da dikkate alınmak suretiyle, davacının kiralanana yapmış olduğu tadilat ve dekorasyonun değeri ve ayrıca menkul eşya niteliğindeki kuaför malzemelerinin aidiyeti ve değerinin tespit edilmesi, davalı kiracı kiralananın maliki olmadığına göre menkul eşya niteliğindeki malzemeler dışında taşınmaza yapılan tadilat ve dekorasyon masraflarından dolayı sorumluluğunun bulunmadığı da göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre, tespit edilen bedelden de davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.