Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5213 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4937 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/03/2015NUMARASI : 2015/91-2015/231İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalının itirazın kaldırılması kararına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davalı kiralananda 01.06.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiracıdır. Sözleşmenin özel koşullar 19.maddesinde " Kira bedellerinden herhangi birinin zamanında ödenmemesi halinde akdin sonuna kadar olan bütün kira bedellerinin muacceliyet kesbedeceği" kararlaştırılmıştır. Takip talepnamesinde sözleşmedeki bu koşullara dayalı olarak istenebilir durumdaki 2014 yılı Haziran ayı ile takip tarihi Kasım ayına kadarki kira bedelleri ile birlikte, sözleşmedeki şart gereği akdin sonuna kadar, muaccel olan aylar (2014/Aralık- 2015/Mayıs arası) kira bedelleri de talep edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; Kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanun'unun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı Kanun'un görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanun'unun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanun'unda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, ./..bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir. Bu durumda, kiralanan mesken ve kiracıda gerçek kişi olduğundan Türk Borçlar Kanunu'nun 346. maddesi gereğince muacceliyet anlaşması geçersiz hale gelmiş olduğundan, davacı sadece takip tarihine kadar ödenmeyen ve istenebilir durumdaki kira bedellerini davalı borçludan talep edebilir. Davacı, geçersiz hale gelen sözleşmedeki şarta dayalı olarak, muaccel hale geldiği iddia olunan kira bedellerini talep edemez. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmadan takibe konu edilen tüm kira alacakları üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 1 No'lu bentte yazılı nedenlerle tahliyeye ilişkin kararın ONANMASINA, 2 No'lu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.