Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5208 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10299 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, alacağın kısmen kabulüne, 16.812,36-TL asıl, 2.932,87-TL faize yönelik itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kiracı ...’ün temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davalı kefil ...’ün temyiz itirazlarına gelince; Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.10.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı ... müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; Sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kefil sıfatıyla kiraya verene karşı sorumludur. Zira, böylesi bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir. Uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede kararlaştırılmış olması, bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Olayımızda; Sözleşmenin Özel Şartlar başlıklı bölümünün 15. maddesinde kefilin mali sorumluluğunun 27.600-TL ile sınırlı olduğu kararlaştırılmış ancak kefaletin sözleşme uzadığı sürece devam edeceği belirtilmiştir. Sözleşmede açıkça kefilin ne kadar süre ile sorumlu olduğu belirtilmediğinden uzayan kira dönemine ait borçtan sorumlu tutulması düşünülemez. Davacı alacaklı takip talepnamesinde ödenmeyen 2011 yılının Eylül ayına ilişkin kira bedeli ile Ekim/2010 ile Eylül/2014 arası kira farkı alacağı toplamı olan 23.160,22-TL nin tahsilini istenmiştir. Bu durumda yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte yazılı nedenle davalılardan ... yönünden hükmün ONANMASINA, (2) No'lu bentte yazılı nedenle kefil ... yönünden hükmün BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 07.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.