Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5107 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4265 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/12/2014NUMARASI : 2014/665-2014/832İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.6100 sayılı HMK'nun 304.maddesine göre:Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.6100 sayılı HMK'nun 305.maddesine göre;Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.Davacı tarafça,tahliyesine karar verilen kiralananın kapı numarasının kararda yanlış yazıldığı gerekçesiyle tavzih talep edilmiş,Mahkemece,26.1.2015 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde tahliyesi istenilen kiralananın kapı numarası “91/11” olarak yazılmış ise de davada dayanılan icra takip dosyasındaki 11.7.2014 tarihli takip talebinde tahliyesi istenilen kiralananın kapı numarası “91/14” olarak yazılmış olduğu,Mahkemece,hüküm fıkrasında “91/14” nolu taşınmazın tahliyesine karar verildiği anlaşılmıştır. Hükmün bu şekilde kesinleşmesi halinde infazda tereddüt yaratacağı açıktır. Bu nedenle,davacı tarafın tavzih talebi üzerine Mahkemece,6100 sayılı HMK'nun 305.maddesi gereğince her iki taraf da dinlenilerek tahliyesine karar verilen taşınmazın kapı numarası doğru olarak belirlenip tahliyeye karar verilmesi gereken taşınmazın kapı numarasındaki tereddüt giderilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle tavzihin reddine ilişkin ek kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.