Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4999 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14394 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2013/553-2013/234Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının 01.11.1995 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, Beyoğlu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/246 esas 2000/41 karar sayılı ilamı ile kira parasının 01.01.2000 tarihinden geçerli olmak üzere 450 TL olarak tespitine karar verildiğini, hali hazırda ödenen kira parasının aylık 3.750 TL olduğunu belirterek kira parasının 01.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere brüt 6.000 TL olarak tespitini istemiştir. Davalı vekili; taşınmazın S. B. ve mecurun diğer tüm hissedarlarından kiralandığını, sonraki süreçte hissedarlardan bir kısmının hisselerini başkalarına sattığını, hisse satın alanlar arasında K.Gayrimenkul AŞ’nin de bulunduğunu, davanın tüm hissedarlar tarafından birlikte açılması gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, artış talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kira parasının hak ve nesafet ilkesi doğrultusunda 5.000 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.11.199 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme kiralayan sıfatıyla S. B. ve hissedarları adına . H. N. ile kiracı A. G.San. Ltd. Şti. arasında imzalanmıştır. Kiralayan konumundaki paydaşların isimlerine sözleşmede yer verilmemiştir. Bu durumda tapuda paydaş olarak ismi geçenlerin tamamının sözleşmenin tarafı olduğunun kabulü gerekir. Kural olarak paylı mülkiyet hükümlerinde her bir paydaş kendi payı için kira tespit davası açabilir. Somut olayda kiralanan dava tarihi itibariyle de paylı mülkiyete konu olup davalı, paydaşlardan bir kısmının davada taraf olmadığını belirtmiştir. Davada taraf olmadığı öne sürülen paydaşın payı dava ve hüküm tarihi itibariyle halen mevcut olup mahkemece davacıların sahip olduğu pay oranları nazara alınarak paya yönelik tespit hükmü kurulması gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.