Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4987 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14460 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tosya Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2011/52-2013/44Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların belediyeye ait 15, 17, 19, 21 nolu işyerlerinde kiracı olduğunu, davalıların işyerlerine ait kira paralarının ödenmediğini, alacağın tahsili için Tosya İcra Müdürlüğünün 2010/647 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların mükerrer takip iddiası ile borca itiraz ettiklerini, oysa ki mükerrer olduğu öne sürülen takip dosyalarının dava konusu alacakla ilgisi olmadığını ve alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile talep edildiğini belirterek itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili ise; ödenmeyen kira paralarına yönelik olarak daha önce davacı tarafından Tosya İcra Müdürlüğünün 2005/313 sayılı ve 2008/476 sayılı takip dosyaları ile icra takipleri yapıldığını, aynı borca yönelik olarak birden fazla takip yapılamayacağını, ??te yandan Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa uyarınca dava konusu borcun yapılandırıldığını taksit tutarlarını ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişinin yaptığı hesaplama doğrultusunda 13.883 TL asıl alacak ve 21.795 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalılar davacıya ait 15,17,19 ve 21 nolu işyerlerinde kiracıdır. 17 nolu işyerine ilişkin kira sözleşmesi 01.01.1992, 15 ve 19 nolu işyerlerine ilişkin kira sözleşmesi 10.07.2001 ve 21 nolu işyerine ilişkinkira sözleşmesi 0.06.2001 başlangıç tarihli olup sözleşmeler birer yıl sürelidir. Sözleşmelerde kira parasının süresinde ödenmemesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranları belirtilmiştir. Buna göre süresinde ödenmeyen kira bedellerine 17 nolu işyerine ilişkin kira sözleşmesinde; yıllık %45, 15 ve 21 nolu işyerlerinin kira sözleşmelerinde aylık %10 ve 19 nolu işyerinin kira sözleşmesinde aylık %5 faiz uygulanacağı kararlaştırılmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Borçlar Kanununun kamu düzenine ilişkin ve görülmekte olan davalara da uygulanacak olan 120.maddesi hükmü uyarınca sözleşmede kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı 3095 sayılı kanun hükümlerine göre belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşmadıkça geçerlidir. Yapılan bu yasal düzenleme ile TBK’nun 120.maddesindeki sınırlamayı tecavüz eden faiz oranları batıl kabul edilmiştir. Somut olayda; kira parasının geç ödenmesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranları sözleşmede kararlaştırılmış olup mahkemece sözleşmedeki kararlaştırma dışında davacının kira alacağına yönelik olarak 6183 sayılı yasanın 51.maddesinde belirlenen faiz oranları esas alınarak hesaplama yapılması doğru değildir. Bu durumda faizin TBK’nun 120.maddesi hükmü de nazara alınmak suretiyle sözleşmede kararlaştırılan faiz oranları üzerinden hesaplanması gerekirken, somut olayda uygulanma imkanı bulunmayan 6183 sayılı yasaya göre hesaplanması doğru değildir. Öte yandan bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak 6111 sayılı yasa 25.02.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup davalı 22.03.2011 tarihinde anılan yasa uyarınca davacı idareye başvurarak ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Anılan yasanın 17maddesi 25.fıkrasının (d) bendinde “Bu fıkra kapsamında olan ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş veya icra takibi başlatılmış alacaklar için borçluların bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarların fıkrada öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır” hükmüne yer verilmiştir. Görülmekte olan davanın bu bent hükmü uyarınca sonlandırılabilmesi için gerekli olan koşullar yasa metninde sıralanmış olup, mahkeme ve icra masrafları ile vekalet ücretinin ilk taksit tutarı ile birlikte ödenmediği gerekçesi ile davalının bu bent hükümlerinden yararlanamayacağı kabul edilmiştir. Ancak ilk taksit tarihi itibariyle ödemesi gereken tutar davacı idarenin düzenlediği taksit tablosunda 1.455,99 TL olarak belirtilmiş olup bunun dışında ödenmesi gereken yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin davalıya bildirimde bulunulduğuna ilişkin dosyaya bir delil sunulmamıştır. Mahkemece öncelikle bu husus üzerinde durularak davalının 6111 sayılı yasa uyarınca ödeme taahhüdüne uyup uymadığı, ilk taksit tutarı ile birlikte ödenmesi gereken mahkeme ve icra masrafları ile vekalet ücreti konusunda davacı idarenin davalıyı bilgilendirip bilgilendirmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.