MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDAVA TÜRÜ : Alacak DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı ve davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı-karşı davalı vekili Av. ... ve davalı-karşı davacı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava, alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine, birleşen dava ise, aynı sözleşmeden kaynaklı satış bedeli nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile takibin 526.227,43 TL alacağın tahsiline, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile takibin 136.788,90 TL üzerinden devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili 12.09.2012 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 05/11/2010 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin 2.D.maddesi gereğince “tesisten kiraya verene ait kompoze taşı işletmelerinin ihtiyacı olan hammaddelerin miktar, kalite, kriter ve satış koşulları ayrı bir mukavele ile belirlenecektir” şeklindeki hüküm gereğince taraflar arasında daha sonra imzalanan 01/12/2010 tarihli sözleşme ile kiralananda üretilen malzemenin kiracı tarafından kiraya verene satışı koşullarının düzenlendiğini, davalının bu sözleşmeye göre taahhüt ettiği miktar, mal teslim etmediğini ve müvekkilinin başka tedarikçilerden daha yüksek fiyatla mal satın almak zorunda kaldığını, başka tedarikçilerden mal satın alması nedeniyle 2011 yılı için 340.209,36 TL, 2012 yılı için ise 31/07/2012 tarihi itibariyle 186.018,07 TL olmak üzere 526.227,43 TL zarar ettiğini, 01.12.2010 tarihli sözleşmeye göre davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek 526.227,43 TL zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini istemiştir. Davalı- karşı davacı 05.06.2013 tarihli dava dilekçesi ile, aynı sözleşmeden kaynaklı satış bedeli alacağı 151.375,02 TL üzerinden yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğinden bahisle 136.788,98 TL alacak bedeli nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin takas mahsup isteminin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 118. maddesi) gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 143. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi) hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Takas için mutlaka karşılık dava açılması zorunlu değildir. Davalı, karşılık dava açmadan da takas savunmasında bulunmakla yetinebilir. Bununla birlikte davalının takas etmek istediği karşılık alacağın miktarı asıl davada istenen alacaktan daha fazla ise ve davalı bu fazla alacağını hüküm altına aldırmak istiyorsa karşılık dava açılması gerekir. Karşılık dava, asıl dava ile birlikte incelenirse de, asıl davaya oranla müstakil, ayrı bir davadır. Bu nedenle her iki davanın da ayrı ayrı karara bağlanması gerekir.Olayımızda; Taraflar arasında 15.11.2010 başlangıç tarihli 31.12.2012 bitiş tarihli kira sözleşmesi olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Bu sözleşmeyle davacı, davalıya Kuvars öğütme ve boyutlandırma tesisini kiraya vermiştir. Sözleşmenin 2-D maddesine göre tesisten kiraya verenin ihtiyacı olan hammaddelerin miktar, kalite, kriter ve satış koşullarının ayrı bir mukavele ile belirleneceği belirtilmiştir. Taraflar bu madde gereğince 1.12.2010 tarihli sözleşmeyi imzalamışlardır. Bu sözleşmede satıcı; davalı- kiracı, alıcı; davacı- kiraya veren, konusu; alıcıya ait kompoze taş imalat ve işletme tesisinin ihtiyacı olan malzemenin (kuvars) satıcı tarafından alıcıya satılması ve teslimi şeklinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin D maddesi''..... mücbir sebep halleri dışında satıcının taahhüt ettiği malzemeyi sözleşmeye uygun miktar, kalite ve zamanda tedarik edememesi durumunda alıcı sözleşme konusu eşdeğer malzemeyi başka bir yerden temin ve tedarik edebilecektir. Bu eşdeğer malzeme bedelinin sözleşmede belirlenen fiyatlardan daha yüksek olması durumunda aradaki fiyat farkı alıcı tarafından satıcıya fatura edilecektir.'' hükmünü içermektedir. Davacı, bu hükme dayanarak başka yerden mal tedariki nedeniyle uğradığı zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır. Davalı karşı davacı vekili davalı hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1757 E sayılı dosyasında başlatmış olduğu 15.02.2013 tarihli takip talebi ile, ödenmeyen kuvars alım bedeli toplamı 151.375 TL alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı-asıl dava davacısı vekili, itiraz dilekçesinde, müvekkilinin kuvars alım satımından dolayı alacaklıya 157.802,59 TL borçlu olduğunu kabul ederek, alacaklının da müvekkiline, 05.11.2010 tarihli kira sözleşmesi gereği toplam 21.013,69 TL borçlu olduğunu, kalan 136.738,90 TL tutarı ile İlgili; alacaklının da müvekkiline mutabakat yazısı gönderdiğini, İhtarname gönderdiğini, müvekkillerinin açılmış bulunan 2012/558 Esas sayılı dosyası üzerinden talep ettikleri 526.227,43 TL alacaklarından alacaklıya; olan borçlarının takas mahsubunun talep edilmiştir. Ayrıca birleşen dosya davacısının 21.01.2013 tarihli 136.788,89 TL ödeme yapılmasına ilişkin faksına davacı-birleşen dosya davalısı, İzmir 27. Noterliği'nin 01.02.2013 tarih 02981 nolu ihtarnamesiyle davacıdan 136.788,98 TL emtia satın aldıklarını kabul ettiklerini, ancak kendilerinin .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/558 E sayılı dosyasında kuvars alımından kaynaklanan dosyadaki alacağından mahsubunu talep etmiştir. Görüldüğü üzere davacı şirketin icra takibinden önce, icra takibinde ve birleşen dosyada mahsup talebi bulunmaktadır. Bu durumda takip tarihi ve asıl davanın açıldığı tarih itibariyle davalı-karşı davacı şirketin satım sözleşmesinden kaynaklı muaccel hale gelen alacaklarının, asıl davada talep edilen tazminat alacağından takas ve mahsup edilerek sonucuna göre davalar hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahsup yoluna gidilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.