Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4836 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13687 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/1050-2013/476Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye talebinin reddine, takibin 19.000 TL asıl ve toplam alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu taşınmazı 19.03.2008 tarihinde satın aldığını, davalı kiracı ile şifahi olarak anlaştıklarını, davalının 2010 Ocak ve devamı kiraları ödemediğini, kira bedellerinin tahsiline yönelik başlattığı takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile davaya konu taşınmazdan tahliyesini istemiştir. Davalı duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece aylık kira bedelinin 950 TL olduğu, tahliye koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tahliye talebinin reddine, takibin 19.000 TL asıl ve toplam alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı 24.08.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2010 Ocak ayı ile 2011 Ağustos ayı arası toplam 27.520 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı süresinde yaptığı itirazında; aylık kira bedelinin 950 TL olduğunu, tarafına ihtar gönderilmediğini, tüm borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Kira ilişkisinin varlığını ve kira bedelinin miktarını ispat yükü kiralayana aittir. Kira bedelini ödediğini ispat yükü ise kiracıdadır. Davacı aylık kira bedelinin 1100 TL olduğunu iddia etmiş ise de bunu ispat edememiştir. Taraflar arasında 06.01.2010 tarihli protokol düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığıda da gözönüne alınarak davacıya kira bedelinin aylık 1100 TL olduğu hususunda yemin teklif hakkı da hatırlatılarak ve taraflar arasında düzenlenen protokol uyarınca mükerrer ödeme bulunup bulunmadığı üzerinde de durularak sonucuna göre kira alacağıına ilişkin uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacı vekilinin 24.08.2011 tarihinde davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibi ile 2010 Ocak ayı ile 2011 Ağustos ayı arası toplam 27.520 TL kira alacağının tahsilini istediği, örnek no:13 ödeme emrinin 19.03.2012 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda takip konusu borç ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük yasal süre içerisinde ödenmemiş olduğundan temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu nedenle temerrüt sebebiyle davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi isabetsiz olmuştur. 3-Davacının işlemiş faiz alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı 24.08.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2010 Ocak ayı ile 2011 Ağustos ayı arası toplam 27.520 TL kira alacağının ve 1920 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini istemiştir. Mahkemece aylık kira bedellerinin ödeme tarihi esas alınarak gerekirse bilirkişi incelemesi de yapılarak davacı alacaklının faiz alacağı hesap edilmesi gerekirken işlemiş faiz alacağının reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.