MAHKEMESİ : Aydın 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2013/925-2013/1462Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, esaslı tamirat ve tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacının taşınmazı 07.01.2013 tarihinde satın aldığını, kendi ihtiyacı için kullanmak istediğinden esaslı suretle tamirat ve tadilat yaptırmak istediğini, ihtarnamede verilen süreye rağmen tahliye edilmediğini belirterek, esaslı suretle tamirat ve tadilat nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davalının taşınmazda 2011 yılına kadar kiracı olduğunu, ancak daha sonra alacağı karşılığında taşınmazı adi yazılı belge ile satın aldığını, şikâyeti üzerine davacı ile önceki malik hakkında dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığını, davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık; T.B.K.nun 350. maddesine dayalı yeniden inşa ve tadilat nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan nitelemede bu şekilde olmasına rağmen, davalı ile dava dışı M. Ş.A. arasında düzenlenen adi yazılı belge içeriğine göre, dava konusu taşınmazın davalıya haricen satıldığı, bu satım sebebiyle de kira ilişkisinin sona erdiği kabul edilerek uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; Bu kabul dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Davalının önceki malik A. A.’ın kiracısı olarak taşınmazda oturduğu uyuşmazlık konusu değildir. Dava konusu taşınmazın öncesi dava dışı Arife Akın’a ait iken, satışı ile mülkiyet hakkı davacı R.. Ö..’e intikal etmiştir. Dosyada mevcut adi yazılı, sözleşme başlıklı belge; davalı H.. D.. ile dava dışı M. Ş. A. arasında düzenlenmiş olup bu sözleşmede A. A.’ın imzası bulunmamaktadır. Sözleşmede Arife’nin imzası bulunmadığına göre bu sözleşme ile A. A. ile H.. D.. arasındaki kira sözleşmesinin ortadan kaldırıldığı kabul edilemez. Davacı dava dilekçesinde davalının taşınmazda kiracı olarak ikamet ettiğini iddia ettiğine göre, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.