Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4604 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12358 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2012/1216-2013/513Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiraya veren tarafından, kiracıya karşı kira ve aidat alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davaya konu taşınmaza ilişkin olarak 19.04.2011 tarihinde yapılmış olan sözleşme süresi 1 yıl olmasına rağmen, davalı Levent’in 02.12.2011 tarihinde hiçbir sebep göstermeden kiralananı boşalttığını, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğinden davalının kira süresinin sonuna kadar olan kira paralarından ve aidat borçlarından sorumlu olduğunu, davalılar Zeki ve Nuran’ın müteselsil kefil olduklarını, davalının taşınmazı boşaltacağını 2011 Eylül’de bildirmediğini, belirterek itirazın iptali ve %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, Davalıların davacıya hiçbir borçlarının olmadığını, davalı L. K. eşinin Van'a 19.08.2011 tarihinde tayin olması nedeniyle dava konusu taşınmaz?? boşaltmak zorunda kaldığını, taşınmazı tahliye edeceğini davacıya 2011 Ağustos ayında telefonda ve yüz yüze bildirdiğini, ayrıca davalının davacıyı mağdur etmemek için 3 ay daha kira bedeli ödediğini, 02.12.2011 tarihinde dava konusu taşınmazın anahtarını davacıya teslim ettiğini, davacıdan 1.500,00 TL. Depozito ve 19 günlük kira alacağının olduğunu, kira sözleşmesinde kontrat bitiminde kiracı kiralanandan çıkmak isterse 1 ay öncesinden bildirim yükümlülüğü getirildiğini, yazılı bildirim şartı bulunmadığını, davalılardan Zeki ve Nuran kefil olduğundan asıl borçluya icra takibi yapıldıktan sonra alacak tahsil edilemezse kefillere başvurulması gerektiğini , ayrıca kefillerin aidattan sorumlu tutulamayacağını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında 19/04/2011 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 7. maddesinde “Kiracı sözleşme bitiminde meskenden çıkmak isterse bunu 1 ay önceden mal sahibine bildirmek zorundadır. Aksi halde sözleşme süresi sonuna kadar doğacak olan kira tutarlarını ve aidatlarını mal sahibine defaaten ödeyecektir ” düzenlemesi yer almaktadır. Davalı tarafından taşınmaz tahliye edilerek taşınmazın anahtarı 02/12/2011 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Davalı tahliye tarihine kadar işleyecek kira bedelinden sorumludur. Ayrıca kira sözleşmesi davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğine göre kural olarak kiracı, kira dönemi sonuna kadarki kira parasından sorumludur. Ancak TBK'nun 114. maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 52. maddesi yarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Davalı kiracının sorumluluğu kiralananın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda yeniden kiraya verilebileceği süre kadardır. Esasen kanun koyucu bu kuralı 6098 sayılı TBK'nun 325. maddesiyle kanun hükmü haline getirmiştir. Mahkemece, taşınmazın anahtar teslim tarihi olan 02/12/2011 tarihinden sonra aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği uzman bilirkişi aracılığıyla tespiti ile tespit edilecek bu makul süre kadar kira parasından ve bu süreye ilişkin aidat bedelinden davalının sorumlu olacağı değerlendirilerek davacı tarafından aidat borcuna ilişkin olarak yapılan ödemeler de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.