MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili aacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Kira, elektrik, su ve aidat bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, savunma yapmamıştır. Mahkemece, Borçlar Kanununun 583. Maddesinde; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükümlerinin yer aldığı, mevcut kefalet sözleşmesinin bu şartları taşımaması nedeniyle adi kefalet hükmünde olduğu, Borçlar kanununun 585. Maddesi hükmüne göre de adi kefalette alacaklı, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi almadan kefili takip edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.01.02.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davalı borçlunun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı 26.01.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2011 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Ağustos aylarına ait 6.405,00 TL kira alacağı , 400 TL kira alacağı, 490,00 TL elektrik ve su bedeli alacağının tahsilini istemiş, davalı borçlu süresinde borca itiraz etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önce gerçekleşmiş olan fiil ve işlemlere 818 sayılı Borçlar Kanunu uygulanacaktır. Buna göre, takip konusu 01.02.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklara 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun uygulanabilme imkanı bulunmamaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu 483. v.d. maddeleri gereğince kefaletin geçerli olabilmesinin tek şartı olan yazılı olma koşulu somut olayda sağlandığından davalı borçlunun müteselsil kefil olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece Boçlar Kanunu 487. madde gereğince asıl borçlu aleyhine yapılan icra takibinde kesin aciz belgesi alınmadan kefil aleyhine takip yapılabileceği gözetilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. ./..Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.