MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi davasına dair karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Tebligat Kanun'unun 20-21 ve Tebligat Kanun'unun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30-31. maddelerine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.Öte yandan Tebligat Kanun'unun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 Sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür. Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanun'unun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebliğ zarfına yazılması zorunludur.Olayımıza gelince; Davalı ...'a dava dilekçesine ekli duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye Tebligat Kanunu'nun 21. Maddesi gereğince tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, tebligat mazbatasındaki adresin "adres kayıt sistemi"nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan tebliğ memurunca, davalının hangi sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmediğinden Tebligat Kanununun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle davalıya yapılan tebligat usulsüz olup, geçersizdir. Bu durumda davalıya, dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.