Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4470 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6463 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kesinleşen takip nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı tarafından 24.09.2014 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 200 TL'den 2014 yılının Haziran ayından Eylül ayına kadar olan döneme ait 800 TL kira alacağı ile 10,69 TL işlemiş faizin tahsili istenmiştir. Davalı borçluya ödeme emrinin 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kiracının takibe itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin ise hükümlü cezaevinde olmasına rağmen 20.02.2015 tarihinde "muhatap cezaevine gittiğinden muhatapla birlikte aynı konutta oturduğunu beyan eden ehil ve reşit eşi Hilal Gül imzasına" tebliğ edilmiştir.Dairemiz geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen vesayet dosyası ve müddetnameye göre davalının 2 yıl 5 ay 30 gün hapis cezasına mahkum edildiği, cezaevine giriş tarihinin 15.12.2014, şartlı tahliye tarihinin 29.07.2016 olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/488 sayılı kararı ile 05.05.2015 tarihinde davalı hükümlü ...'e ...'nun vasi tayin edildiği, vasi tayini hakkındaki hükmün 22.05.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosyada dava dilekçesinin davalının cezaevinde olduğu tarihte, cezaevinde olduğu belirtilerek eşine tebliğ edildiği davalının cevap dilekçesi vermediği ve yargılamaya katılmadığı görülmektedir. TMK.nun 407.maddesi gereğince bir yıl ve daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergine cezasının yerine getirilmesi süresince onu hukuken temsil etmek üzere kendisine bir vasi tayin edilir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma davetiyesinin davalı vasisine tebliğ edilerek vasi huzurunda yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.