İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı kiralayanın tahliye taahhüdüne dayanarak davalı kiracı hakkında başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine, davalı kiracının itiraz etmesi üzerine davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ve davaya esas alınan 1.4.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralayan 7.4.2005 tanzim tarihli tahliye taahhüdüne dayanarak davalı kiracı hakkında 23.8.2005 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi sonucu düzenlenen tahliye emrine vaki itiraz üzerine açılan dava sonucu mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1.4.2005 tarihli sözleşmeden kiralananın 1100 m2, prefabrik çelik konstriksiyon niteliğinde yer olduğu anlaşılmaktadır. Kiralanan bu niteliği itibariyle musakkaf nitelikte olmadığından Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununa tabi olan yerlerde kural olarak taahhüde dayanılarak tahliye davası açılamaz. Ancak taahhüt tarihi akdin sonunu belirleyeceğinden akdin feshi ve tahliye nedenini oluşturur. Olayımıza gelince; kiralanan Borçlar kanunu hükümlerine tabidir. Mahkemece 7.4.2005 tanzim tarihli taahhütnamedeki koşul bölünerek 23.8.2005 tarihinde başlatılan icra takibi nedeniyle tahliyeye karar verilemez. Taahhüt tarihi 1.4.2006 olduğuna göre takibin bu tarih itibariyle bir ay içerisinde yapılması zorunludur. Takip tarihi itibariyle davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gibi yukarıda açıklandığı üzere Borçlar Kanunu'na tabi yerler için taahhüt nedeniyle tahliye istenemeyeceğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.