MAHKEMESİ : Amasya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/03/2013NUMARASI : 2011/681-2013/194Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir: Mahkemece ecrimisil hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müdahalenin menine ve kal’ne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı şirketin 01.11.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile şantiye sahası olarak kullanılmak üzere taşınmazı kiraladığını, sözleşme gereğince bir yıl sonunda kiracının bir ay önceden haber vermek koşuluyla yenileme iradesini bildirmesi halinde kira sözleşmesinin yenilenebileceğini, davalı şirketin kira sözleşmesini yenilemediği gibi kira bedelini de ödemediğinden fuzuli şagil durumuna düştüğünü belirterek elatmanın önlenmesi ve mevcutların Kal'ini istemiştir. Davalı taraflar arasında 28.10.2010 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesi gereğince bildirim yapılmasa bile davalıların kiralayanın ölümünü bildirmediklerinden kira bedelinin ödenmediğini, davanın açılması ile kira akdinin sona ermediğini, hesap numarası bildirdikleri takdirde kira bedelininde ödeneceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Hükme esas alınan 1.11.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 2 maddesinin c fıkrasında ”kira süresi, kiracı şirket tarafından mülk sahibine bir ay önceden haber vermek koşuluyla yeni bir kontrat yapmaya gerek olmaksızın uzatılabilir” hükmüne yer verilmiştir. Kira sözleşmesine göre kiralananın TBK genel hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. TBK.nun.327. Maddesinde "açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmiş ise kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar bu durumda açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüşür.” genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin sona ermesi için az yukarda açıklandığı gibi tarafların kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin yazılı bildirimde bulunmadıklarına göre sözleşme kendiliğinden süresiz olarak uzamıştır. Kiracılık ilişkisinin devam ettiği ve kira bedellerinin ise kiralayanın ölümünden sonra mirasçılarının kira bedellerinin kendilerine ödenmesi için yazılı bildirimde bulunmadıkları, bu nedenle kira bedellerinin ödenmediğinin kabulü gerekir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi halâ ayakta olup süresiz sözleşmeye dönüşmüştür. Taraflar arasında kira sözleşmesi ayakta olduğuna göre ve uyuşmazlığın bu kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 4/1-a madesi ile "Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği" hüküm altına alınmıştır. Dava tarihi itibariyle., uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.