Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4395 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8690 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, cari yıl kira tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile 15.198,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu kantinin ihale ile davalıya kiraya verildiğini kira sözleşmesi imzalanmasına rağmen davalı kiracının kira bedelinin tamamını veya dörtte birini yatırmadığını ve kiralanan yeri teslim almayarak sözleşmenin 11. maddesine göre taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmesinin feshedildiğini, kesin teminatının gelir kaydedildiğini belirterek 15.198,00 TL cari yıl kira bedelinin tazminat olarak ihtar tarihinden itibaren işleyecek 6183 sayılı Kanunun belirlediği gecikme oranı faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında, 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre düzenlenen 22/11/2010 tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu kantinin kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11. maddesinde kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hallerinde 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın sözleşmenin idarece feshedilerek kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedeli tazminatının tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı idare, 17.12.2010 tarihinde ihtarname göndermiş, 2010 yılı 1. taksit kira bedeli ile ısınma ,karar pulu ve sözleşme pul bedellerinin tebliğden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesini aksi halde sözleşmenin feshedileceğini, son bir yıl kira bedelinin de tazminat olarak tahsil edileceğini bildirmiş, ihtar davalıya 20.12.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, 06.01.2011 tarihli olur ile de sözleşme feshedilmiştir. Fesih durumunda davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesinde (818 sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir. Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla feshe dayalı olarak davalıdan tazminat istenemez. Davaya konu kiralananın çatılı işyeri olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.