Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4392 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9296 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kira bedelinin tesbiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı kiracının, müvekkiline ait olan taşınmazı 10/03/2014 tarihinde şifahi olarak aylık 350,00 TL bedelle Sayısal Loto bayii olarak kiraladığını,davalının, müvekkiline "makineleri ben koyayım, dükkanı sen çalıştır, bu işi ortak yapalım, ancak loto bayiiliği için benim adıma bir dükkan kiralanması gerekiyor, bu nedenle biz kira kontratını 50,00 TL üzerinden gösterelim, kira kontratı bayiilik için zorunlu ancak 350,00 TL üzerinden gösterip boşuna stopaj ödemeyelim." demesi üzerine müvekkilinin bu teklifi ortak olacaklarını zannederek kabul ettiğini ve kira kontratını 50,00 TL üzerinden yaptıklarını belirterek aldatma ve aşırı yararlanma ile aylık 50,00 TL olarak belirlenen kira bedelinin kontrat tarihi olan 10/03/2014 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL olarak tespit edilmesine, kontrat başlangıç tarihinden itibaren eksik ödemeler toplamı olan yedi aylık kira bedeli toplamı 2.100,00 TL nin yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ,taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu bunun dışındaki anlaşmalara itibar edilemeyeceğini ,senede karşı senet ile ispat zorunluluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, başlangıçta taraflar arasında bir kira ilişkisinin bulunmadığı, tarafların ortak olarak iş yapma amacıyla biraraya geldikleri, başlangıçta olmayan kira ilişkisi bakımından kira tespitinin de mümkün bulunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu ve 10/03/2014 başlangıç tarihli, üç yıl süreli, aylık 50,00.-TL bedelli yazılı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında aylık 50,00 TL olan kira bedelinin 10/03/2014 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olup dava kira bedelinin tespiti değil aşırı yararlanma nedeniyle edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi istemine ilişkindir.Bu nedenle mahkemece davacının talebinin 6098 Sayılı TBK.'nun 28. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.” düzenlemesi gereğince değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.