MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliyeİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davalının iddalarında samimi olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 12.08.1993 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı 20.04.2015 tarihinde başlatmış olduğu haciz ve tahliye istemli icra takibinde ödenmediği iddia olunan kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin davalılara 22.04.2015 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden 14.05.2015 tarihinde açmış olduğu dava ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Bu durumda davanın İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken ve TBK'nun 315/2.maddelerinde yazılı 30 günlük sürenin dolması beklendikten sonra açılması gerekirken, yasal ödeme süresi dolmadan dava açılmıştır. Bu nedenle temerrüt koşulları oluşmadan açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken davalının iddalarında samimi olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yüzden kararın bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.2- Alacağa yönelik temyiz ve itirazlara gelince; Takibe dayanak yapılan 12.08.1993 başlangıç tarihli ve taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan sözleşmenin ön yüzü ve özel şartlar bölümünde kira karşılığının aylık ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı borçlu ise itirazında ve yargılama sırasında kira bedellerinin yıllık ödeneceğini ileri sürmüştür. Davalı borçlunun itirazında, kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmemiş olması nedeniyle, dayanak kira sözleşmesinin İİK. 269/b maddesinde yazılı nitelikte bir belge olduğunun anlaşılması karşısında, davalı borçlu tarafından ileri sürülen bu hususun davacının dayandığı belge karşısında yazılı belge ile ispatı gerekmektedir. Bu durumda davalı borçlunun itirazında belirtilen sebeplerle kira parasının istenemeyeceğini, İİK. 269/c maddesi gereğince noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmesi gerekir. Davalı bu hususu kanıtlayamadığına göre davalı beyanına itibar edilerek kira bedellerinin yıllık yılın 7., 8. aylarında ödeneceğinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Tahliyeye ilişkin kararın gerekçesinin yukarıda 1.bentte açıklanan şekilde değiştirilmesine ve bu değişik gerekçeyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.'un 438/son maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA 2 nolu bendde açıklanan nedenlerle alacağa ilişkin kararın BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıdaki temyiz harcının temyiz edenden alınmasına , 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.