Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 423 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6195 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 23/10/2012NUMARASI : 2009/729-2012/636Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece temyiz isteminin süreden reddine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından red kararı yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Mahkemece, davalı vekilinin temyiz istemi yasal süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, hüküm davalı şirkete 06/12/2012 tarihinde “Ü.. Organize Sanayii Bölgesi .... Cadde N:... K:... (B-C bölümü) Ümraniye İstanbul” adresinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından karardan 21/01/2013 tarihinde haberdar olunduğu bildirilerek 29/01/2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştir. Davalının temyiz dilekçesine ekli olan ve davalı şirketin unvan değişikliği hususunda sunulan ticaret sicil gazetesi nüshasına göre, davalı şirketin adresinin “Ü... Organize Sanayii Bölgesi ... Cadde No:1, ... Kat (B-.. bölümü)” olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Davalıya yukarıda belirtilen tebligattan başka hükmün tebliğine dair belge dosya arasında bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticaret sicil adresinden farklı bir adrese hüküm tebliğ edildiğinden, davalıya hükmün usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğinden söz edilemez Bu sebeple davalının öğrenme tarihine göre davalı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yerel mahkemenin 08/02/2013 tarih ve 2009/729 Esas, 2012/636 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verilip, dosyadaki bütün kağıtlar okundu, gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında F... İstanbul Alışveriş Merkezi ... Blok ... numarada bulunan mecurun kiralanması için 01.05.2008 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının Beyoğlu 40. Noterliğinin 27.05.2008 tarih ve 28292 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini belirterek, davalının haksız feshi nedeni ile altı aylık kira bedeli olan 223.922,90 TL tutarındaki kira parasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece Davalı kira sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak feshettiğinden kira akdinin bitimine kadar gerçekleşecek kira paralarını ödemekle yükümlü olduğu ancak kiralayanın da mecuru aynı koşullarla kiraya verebilmesi için gerekli tedbirleri alması gerektiği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, kiralananın en fazla 2 aylık bir süre içinde yeniden piyasa rayiç fiyatları ile kiraya verilebilecek durumda olduğu davalının 2 aylık kira üzerinden hesaplanacak tazminat miktarından sorumlu olduğu belirtilerek 76.281,74 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.2008 düzenleme tarihli ve alışveriş merkezinin açılış tarihinden itibaren beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile İstanbul Bayrampaşa'da bulunan arsa üzerinde inşaatı devam eden alışveriş merkezindeki B1 Blok 48 No'lu 253 m2 alanlı iş yeri davalıya kiralanmıştır. Sözleşmede aylık asgari kira parası 60 Euro/m2 olarak belirlenmiştir. Yine sözleşmenin özel şartlar bölümü 15.3.maddesine göre, alışveriş merkezinin halka açılış tarihini kiralayan seçecektir. Özel 6.maddeye göre de, kira parası kiracının kiralananı hangi tarihte halka açtığına bakılmaksızın 15. maddede tanımlanan alışveriş merkezinin açılış tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Sözleşmede kiracıya kira süresinin sona ermesinden önce akdi feshetme konusunda herhangi bir hak ya da yetki tanınmamıştır. Buna karşın davalı 27/05/2008 tarihinde keşide edilen, tebliğ belgesi bulunmayan feshi ihbar ihtarnamesi ile kira sözleşmesinin aradan uzun süre geçmesine rağmen kiralayan tarafından imzalanmadığı, uygun bir cevap verilmediği, bu süreç içerisinde ticari fırsatların kaçırıldığını muhatabın sözleşmeyi imzalamadaki tereddüdü ve temerrüdü nedeni ile irade beyanını geri aldığını belirterek sözleşmeye konu mecuru kiralamayacağını davacıya bildirmiştir. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda, kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı, kiralayan bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermeli, böylece zararın artmasının önlenmesi için kendisine düşen ödevi yapmalıdır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Mahkemenin de bu çerçevede yaptırdığı bilirkişi incelemesinde kiralananın yeniden iki aylık süre içinde kiraya verilebileceği saptanmıştır. Bu durumda davalı kural olarak iki aylık kira parasından sorumludur. Bununla birlikte taraflar arasındaki sözleşme gereği kiracının kira ödeme yükümlülüğü alışveriş merkezinin halka açılışı ile başlamaktadır. Davacı vekili 17/05/2011 havale tarihli dilekçesinde, kiralananın bulunduğu alışveriş merkezinin 17/10/2009 tarihinde açıldığını beyan etmiş, bilirkişi raporuna göre alışveriş merkezinin 29/10/2009 tarihinde açıldığı belirtilmiştir. Her ne kadar kiralanan iki aylık süre içinde yeniden kiraya verilebilecek ise de, sözleşmeye göre kiracının kira ödeme yükümlülüğü alışveriş merkezinin halka açılış tarihinden itibaren başladığından davalı alışveriş merkezinin açıldığı tarihe kadar olan yoksun kalınan kira parasından sorumlu tutulamaz. Davacı vekili kiralananın bulunduğu alışveriş merkezinin 17/10/2009 tarihinde açıldığını beyan etmekle belirtilen tarih davanın açılış tarihi olan 17/08/2009 tarihinden iki ay sonrasına karşılık gelir. Davalının fesihbildiriminin davacı kiralayana en geç dava tarihinde tebliğ edilmiş olduğu düşünülse dahi davalı alışveriş merkezinin açıldığı tarihine kadar olan kira parasından sorumlu tutulamayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.