Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4142 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4077 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliyeİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazların kaldırılması ve kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, borçluların itirazlarının kaldırılmasına, davalıların tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalılardan kiracı ...'un itirazın kaldırılması ile tahliye davasının kabulüne yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı kefil ...'un temyiz itirazlarına gelince;İcra takibine ve davaya dayanak, taraflar arasında uyuşmazlık konusu yapılmayan 07.08.2011 başlangıç tarihli, bir yıl yazılı kira sözleşmesi; davalı ... tarafından müşterek, müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Davacı vekili hem kiracı, hem kefil aleyhine icra takibi başlatmış, ödenmediği iddia olunan 07.08.2011 ile 07.02.2015 tarihleri arası kira paraları toplamı 17.600,00.-TL'nin tahsilini talep etmiş icra takibine her iki borçlu süresinde itiraz etmişlerdir.Yazılı kira sözleşmesinin özel şartlarının 9.maddesinde "kefilin kefaleti müşterek ve müteselsil olup, kefil kontratın ilk yapıldığındaki kira dönemi ve belirlenen süre için kefaletin mevcudiyetinin devamını beyan ve imzası ile kabul ve taahhüt eder" düzenlemesi bulunmaktadır. Sözleşmenin düzenleme tarihinde, henüz Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmediğinden, olayımızda uygulanması gerekli B.K.nun 484.maddesi hükmü gereğince; yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira parasının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini, kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kiracının ödemekle yükümlü kira parasından kefil sıfatıyla kiralayana karşı sorumludur. Zira böyle bir durumda kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle sınırlıdır. Kefaletin geçerli olabilmesi, kefilin sorumlu olacağı miktar ve kefalet süresinin belirlenmesi koşuluna bağlıdır. Bu nedenle kefilin sorumluluğunun kapsamını bilmesi gerekir. Zaten sözleşmenin özel şartlarının 18.maddesi içeriğinden de, kefaletin süresi ve sorumlu olunacak kira parası sözleşmesi süresi olan bir yıl ile sınırlandırılmış bulunmaktadır. Bu durumda davalı kefilin sözleşmede belirlenen 07.08.2011-07.08.2012 kira dönemi için kira borçlarından sorumlu tutulacağı bu dönem dışında kalan ve icra takibine konu edilen diğer kira alacakları yönünden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığından, mahkemece kefilin sorumlu olacağı bir yıllık kira parası miktarı üzerinden itirazın kaldırılmasına, diğer fazlaya ilişkin itirazında haklı bulunduğu anlaşıldığından bu kısım için talebin reddine karar verilmesi gerekirken, tüm icra takibine konu kira paralarından sorumlu tutulması doğru değildir. Ayrıca kiracı davalı ile birlikte kira sözleşmesinde kefil sıfatıyla yer alan davalı ...'un da kiracı olduğu kabul edilerek, kiralanandan tahliyesine karar verilmesi de hatalı olmuştur.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle kiracı davalı ... yönünden itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine ilişkin kararın ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı kefil ... yönünden ise itirazın kaldırılması ile tahliye kararının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.