Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4076 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11108 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/02/2013NUMARASI : 2009/768-2013/36Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, asıl davada fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ticari araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan 10.000 TL'nin, ıslah dilekçesi ile de 35.000 TL'nin tahsili, karşı dava olarak da kiraya veren davalı- karşı davacı tarafından sözleşme gereği davacı- karşı davalı kiracının sorumluluğunda iken kendisinin ödemek zorunda kaldığı 10.421.53 TL vergi, harç, aidat, sigorta bedeli ile kira alacaklarının tahsiline ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile davalı- karşı davacının alacağının mahsubundan sonra 4.926.89 TL alacağın tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın 4.573.11 TL mahsup dışında kalan 5.848.42 TL'lik bölümünün reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir usulsüzlük olmamasına göre temyiz eden davalı – karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı- karşı davacı vekilinin mahsuba konu edilen 3.000 TL'lik ödemeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 23.08.2004 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile Gebze- Darıca hattında çalışan 41 M 3192 plakalı vasıtanın ticari işletme hakkı davacı- karşı davalıya kiralanmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 1. maddesinde sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren minibüsün işletilmesinden kaynaklanan vergiler, cezalar, rüsum ve bandrol giderleri, zorunlu trafik sigortası ve kasko sigorta bedellerinin kiracıya ait olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin aracın yenilenmesi başlıklı bölümünde ise, kiracının 1999 model yeni bir araç alacağı, aracın alım- satım bedeli ve tüm giderlerinin kiracıya ait olacağı, bu araca 41 M 3192 plakanın nakledileceği ve üç yıllık kira süresinin bitiminde tarafların anlaşması ile o günkü koşullarda yenilenen çıplak, hatsız bedelinin kiraya verenin kabulü ile kiracıya ödeneceği düzenlenmiştir. Davacı- karşı davalı kiracı da, işbu dava ile sözleşmenin bitimine iki ay kala kiraya verenin aracın çalındığı iddiası ile minibüsü elinden aldığını, peşi sıra da devrini yaparak, araç bedelini kendisine ödemekten kaçındığınıiddia ederek minibüsün değerinin tahsilini talep etmiştir. Kiraya veren ise açtığı karşı davada, sözleşme gereği kiracının yükümlülüğünde olmasına karşın kendisinin ödemek zorunda olduğu vergi, harç, aidat, sigorta bedeli ile kira alacaklarının tahsilini istemiştir. Kiraya veren bu bağlamda, aracın karıştığı kaza sebebiyle sigorta şirketine rücuan ödediği 800 TL, G.Minibüsçüler Odası'na ödediği 2007 yılı aidat bedeli 117 TL, belediyeye rüsum bedeli olarak ödediği 649.53 TL ve vergi dairesine vergi, trafik cezası ve gecikme zammı olarak ödediği 5.600 TL'ye ilişkin belgeleri ibraz etmiş ve bu bedellerin kiracının alacağından mahsubunu dilemiştir. Mahkeme bu ödeme belgelerini kabul ederek, aracın 9.500 TL olarak tespit edilen bedelinden mahsup etmiş ise de, bunun yanı sıra duruşmada dinlenen davacı tanığı K.. K..'un beyanına itibar ederek, 3.000 TL tutarındaki vergi parasının kiracı tarafından kiraya verene elden ödendiğinden hareketle bu miktarı kiraya verenin alacağından düşerek kiraya verenin alacağını toplam 4.573.11 TL olarak belirlemiştir. Ancak söz konusu miktar 6100 Sayılı HMK'nun 200. maddesi ( mülga 1086 Sayılı HMUK'nun 288. maddesi ) gereği tanıkla ispat sınırının üstünde kaldığından bu konuda tanık beyanına dayanılamaz. Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde “ her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, kiracıya vergi borcunun 3.000 TL'lik kısmının elden ödendiğine ilişkin kiraya verene yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.