Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4075 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4245 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/02/2015NUMARASI : 2014/658-2015/84İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, yazılı taahhüde dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6098 sayılı TBK.’nun 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.Davaya ve icra takibine dayanak yapılan 25.12.2013 tanzim tarihli, 25.04.2014 boşaltma vaadli adi yazılı tahliye taahhütnamesinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan ilkelere göre icra takibinin, boşaltma vaadinden sonraki bir ay içerisinde başlatılması gerekirken davacı yeni malik, eski malikin halefi olarak bir aylık süreden sonra 21.08.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile davalıya tahliye emri göndermiştir. Bu durumda icra takibi süre geçtikten sonra başlatıldığından tahliye davasına esas alınamaz. Mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile işin esasının incelenerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.