Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3992 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8833 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından fazla ödenen kira bedelinin iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının ikametgahı olan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile ....., ... ve ..... arasında 15/04/2011 tarihli otel kiralama sözleşmesinin imzalandığını, Davaya konu taşınmazın ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/223 esas 2012/1442 karar sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında satışına karar verildiğin taşınmazın satıldığını ve satışın 24/03/2014 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili şirketin o dönemde davalı tarafa peşin kira bedeli ödediğini, taraflar arasındaki kira ilişkisinin satışın gerçekleştiği 24/03/2014 tarihinde bittiğini, 24/03/2014 ile 15/04/2014 tarihleri arasındaki 22 günlük kira bedeli olan 971,66 Euronun fazladan ödendiğini, fazladan ödenen kira bedelinin tahsili için ...... İcra Müd.nün 2014/3683 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı icra takibine itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz etmiş, cevap dilekçesinde, yetki yönünden beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, davalının ikametgahı olan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6.maddesinde; “ Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” 10.maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”Kamu düzenine ilişkin olan kesin yetki 6100 Sayılı Yasanın 12. maddesinde; “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.” biçiminde düzenlenmiştir. Somut olay da; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine dayanılmakta olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK uyarınca taraflar arasında kesin yetki kuralı uygulanamaz. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 18. maddesinde .... Mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Yine davacı alacaklının ikametgahı da .... dır. Bu durumda davacı, sözleşme ile yetkili kılınan ve aynı zamanda alacaklının ikametgahı yer olan .... Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtığına göre davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü gerekir. Buna göre, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.