Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3924 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9315 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirket ve şirket ortağı ... ile kira sözleşmesi yaptığını, ...'nin şirket müdürü olduğunu, ...'un da aynı kira sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, davalı kiracının mecuru tahliye ederken kira sözleşmesine aykırı olarak sökülüp götürülmemesi gereken demirbaşlar ile kendisi tarafından yapılan tesisat ve dekorasyon malzemelerini tamamen sökerek mecura zarar verdiğini ve 01/09/2012 tarihli kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünün 32.maddesine uymadan kiralanan taşınmazı tahliye ettiğini belirterek aynı maddede belirlenen cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı şirket yönünden davanın; TBK'nın 334/2 maddesinin amir hükmü karşısında sözleşmede belirlenen cezai şart maddesinin geçersizliği nedeniyle esastan reddine, diğer davalılar ..., ... ve ... yönünden taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına, davalılar ... ve ...'un dava konusu taşınmazda kiracı olmadığının, davalı kefil ...'un hor kullanma tazminatından sorumlu olmayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı kiracı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı şirket ile davacı arasında akdedilen 01/09/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu işyerinin kira sözleşmesi ön sayfasında yazılı demirbaşlarla beraber kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünün 32.maddesinde “"mal sahibinin kira kontratının ön sayfasında yazılı demirbaşları aynen mal sahibine geri iade etmekle kiracı sorumludur, aksi durumda kiracının yapmış olduğu tadilat, tamirattan dolayı hiçbir şeyi söküp alıp gidemez, söküp alıp gittiği takdirde işyerini eski haline getirmek zorundadır, getirmediği takdirde mülk sahibine 150.000,00 TL ödemeyi taahhüt eder” düzenlemesi yer almaktadır.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının tahliye sırasında demirbaşları ve kendisi tarafından yapılan tesisat ile dekorasyonları sökerek götürdüğünü belirterek kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünün 32.maddesi gereğince cezai şart alacağının tahsilini istemiş ve mahkemece 6098 sayılı TBK'nun 334/2 maddesi gereğince kiracının, sözleşmenin sona ermesi halinde sözleşmeden doğacak zararı giderme dışında, başkaca bir tazminat ödeyemeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmaların geçersiz olması nedeniyle kira sözleşmesinde yer alan cezai şart düzenlemesinin de geçersiz olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 334.maddesinin 1. fıkrasında; Kiracının kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlü olduğu ancak, kiracının sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmadığı , 2. fıkrasında ise; Kiracının, sözleşmenin sona ermesi hâlinde, sözleşmeye aykırı kullanmadan doğacak zararları giderme dışında, başkaca bir tazminat ödeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmalarn geçersiz olduğu düzenlemesi yer almıştır.Anılan kanun maddesinin bir bütün halinde yorumlanması gerekmekte olup ikinci fıkra ile kiracının sözleşmeye aykırı kullanımından doğan zararlar dışında bir tazminat sorumluluğu olmayacağı, sadece sözleşmeye aykırı kullanımdan sorumlu olacağı esası emredici olarak kabul edilmiştir. Böylece, uygulamada kira sözleşmelerinde sıkça rastlanan kiracıya sözleşmeye uygun kullanımın yarattığı eskime, bozulma gibi sonuçların da kiracıya yükletilmesine ilişkin kayıtların geçerli olmayacağı belirtilmiştir.Kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünün 32.maddesi ile de amaçlanan kiralananın geri verilmesi anı ile ilgili olup 6098 sayılı TBK'nun 334/2 maddesinin davalıyı demirbaş bedellerinden ve hor kullanma zararlarından dolayı sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde yorumlanması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece, kira sözleşmesi hususi şartlar bölümünün 32.maddesi değerlendirilmeli, tarafların demirbaşların götürülmesi ve hor kullanmaya ilişkin delilleri toplanmak suretiyle demirbaşların götürülüp götürülmediği ve hor kullanmanın var olup olmadığı, demirbaşların götürülmesi ve hor kullanmanın mevcut olması halinde ise demirbaş ve hor kullanma bedelinin 150.000,00 TL'yi geçemiyeceği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın davalı şirket yönünden davanın reddi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda ( 2 ) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.