Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3884 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9140 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava, haksız ve erken tahliye nedeniyle makul süreden kaynaklanan kira kaybı zararı ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemine, karşı dava; AVM’nin iyi yönetilememesi, müşteri ve portföy oluşturulamaması nedeniyle oluşan kâr mahrumiyeti zararı, imaj ve marka zararı, banka teminat mektubunun haksız tahsili nedeniyle oluşan zarar ile icra takibine yatırılan paralar nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.Asıl davanın davacısı dava dilekçesinde; 21.07.2011 başlangıç tarihli 10 yıl süreli mağaza (işyeri) olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verilen yerin 31.05.2012 tarihli ihtarname ile AVM’nin iyi yönetilemediği, yeterli müşteri çekilemediği, asgari şartların sağlanmadığı, inşaatların hala devam ettiği ve henüz açılışın yapılmadığı gerekçesiyle davalı kiracı tarafından feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle makul süre kira kâybı zararının oluştuğunu belirterek, belirsiz alacak şeklinde 1000TL ile sözleşmede kararlaştırılan haksız fesih durumunda belirlenen cezai şart bedeli olan 158.668TL’nin tahsilini istemiştir. Karşı davada ise kiracı; 31.05.2012 tarihli ihtarname ile AVM’nin iyi yönetilemediği, yeterli müşteri çekilemediği, asgari şartların sağlanmadığı, inşaatların halen devam ettiği ve henüz açılışın yapılmadığı gerekçesiyle haklı olarak feshedildiğini, kar mahrumiyeti zararı, imaj ve marka zararı, banka teminat mektubunun haksız tahsili nedeniyle oluşan zarar ile icra takibine yatırılan paralar nedeniyle uğranılan 143.283TL zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, 1000TL kira kaybı zararının ihtar tarihi olan 22.06.2012 tarihinden, 126.001TL cezai şart bedelinin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece taktir edilerek karar verilmiş olmasına ve taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davanın davacısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Asıl davanın davacısının makul süre nedeniyle oluşan kira kâybı zararına yönelik temyizine gelince; Taraflar arasında 21.07.2011 başlangıç tarihli 10 yıl süreli mağaza (işyeri) olarak kullanılmak üzere yapılan kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan haklı bir sebep olmaksızın kira süresinden önce erken tahliye edildiğine göre kuralolarak kiracı, kira dönemi sonuna kadarki kira parasından sorumludur. Ancak Türk Borçlar Kanunu'nun 114.maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 52.maddesi uyarınca kiraya vereninde zararın artmasına neden olmaması gerekir. Kiracının sorumluluğu kiralananın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda yeniden kiraya verilebileceği süre kadardır. Esasen kanun koyucu tarafından bu kural 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 325.maddesi ile kanun hükmü haline getirilmiştir. Somut olayda, taraflarca sözleşmede kararlaştırılmış bir makul süre söz konusu değildir. Bu nedenle mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, sözleşme sonunu geçmemek üzere, taşınmazın tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarda yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar kira bedelinden kiracı sorumlu olacağından, bu yönde bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadan talep gibi kira kaybı zararına karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.