MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Maddi-manevi tazminatMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece koşulları oluşmadığından maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1)-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2)-Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, davacının davalıya ait taşınmazı 01/02/2011 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile Lokanta olarak kiraladığını, davacının, taşınmazdaki demirbaşları davalıdan 15.000,00 TL karşılığında satın aldığını, davacının dava konusu taşınmazı 01.02.2011 de lokanta olarak işletmeye başladığını, davalının uzun süre taşınmazda tadilat yapacağını ruhsata daha sonra başvurmasının doğru olacağını belirterek oyaladığını, davalının oyalamaları sonunda işyerine ruhsat alınamadığını, 12.12.2012 tarihinde ... Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından davacıya verilen ihtarname ile ruhsatsız faaliyet gösterildiği ve 7 gün içerisinde söz konusu durumun giderilmesinin istendiğini, davacının, Lokanta Ruhsatı için ...Belediyesine başvurduğunu, ancak "2 adet işyerinin yasal işlemlerinin (proje tadilatı) yapılmadan birleştirilerek tek işyerine dönüştürüldüğü tespit edildiğinden, işyeri ruhsat talebiniz yerinde görülmemiştir " denilmek sureti ile Lokanta olarak kiraladığı taşınmaz için ruhsat verilmediğini, aynı zamanda 05.02.2013 tarih ve 2013/243 Karar No'lu ...Belediyesi Encümen Kararı ile iş yerinin kapatılmasına karar verildiğini, davacının, söz konusu durumu öğrenmesi ile birlikte davalıya ... 21. Noterliği'nin 01.03.2013 tarih ve 06660 yevmiye no'lu ihtarname göndererek , sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, satın aldığı demirbaşların parası ile taşınmaz için ödediği depozitonun iadesini talep ettiğini, davalının ruhsat alınabilmesi için gerekli proje tadilatını yapmadığını, bu nedenle kusurlu olduğunu, davacının çalıştığı bölgede 2 yılda çevre edindiğini dostluklar kurduğunu, işyeri mühürlendiği için kendisine duyulan güvenin sarsıldığını ve o çevrede yeniden dükkan açmasının mümkün olmayacağını, manevi zararının doğduğunu, belirterek 20.000,00 TL maddi tazminatın, davacının uğramış olduğu manevi kayıplara ilişkin 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; Davacının dava konusu taşınmazı 01/02/2011 de kiralayarak işletmeye başladığını, davacının .süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, 2 yıldan fazla süre işlettikten sonra ayıplı olduğunu iddia ederek feshettiğini, kişinin kendi kusuruna dayanarak tazminat talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece koşulları oluşmadığından maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Sözleşmeye aykırı davranış manevi zarara yol açabilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK.nun 114.(BK 98) maddesinin ikinci fıkrasında "haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır" tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Manevi tazminat talep edilebilmesi için kişilik hakkına hukuka aykırı tecavüzle yani borca aykırı bir davranışla manevi zarar (kişilik hakkına vaki tecavüzden duyulan acı, elem ve ızdırap) arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davacının iddia ettiği olayların kişilik hakkını nasıl ihlal ettiği hususu ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. 3)-Davacı vekilinin depozito bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde davacının talepleri arasında kira sözleşmesinin 4. Maddesi gereğince ödendiği anlaşılan depozito bedelinin iadesinin de bulunduğu anlaşılmakla depozito bedelinin iadesi hususunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2 ) ve (3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.