MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/11/2012NUMARASI : 2009/168-2012/443Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava kiraya veren tarafından açılan kiralanan taşınmaza verilen zarar ve eski hale getirme bedelinin tazmini, tamir süresince kira kaybı nedeniyle tazminat, ödenmeyen kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı alacağından sözleşme gereğince alınan depozitoyu mahsup ettikten sonra kalan alacağının tahsilini istemiştir. Karşılık dava ise ödenmeyen kira bedelinin mahsubundan sonra kalan depozito bedelinin iadesi istemine ilişkidir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşılık davanın ise reddine karar verilmiş hüküm davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı dava dilekçesinde, davalının 15.11.2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiracısı iken kira sözleşmesini tek taraflı feshederek 07.04.2009 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, Kiralanana zarar verilmesi nedeniyle Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/38 D.İş dosyasında delil tespit talebinde bulunduğunu, İnşaat Bilirkişisi tarafından 13.280,00 TL, elektrik işlerine yönelik olarak da Elektrik Bilirkişisi tarafından 1.347,75 TL zarar tespit ediliğini ve hasar??n 30 gün içerisinde giderilebileceğini tespit ettiklerini ve delil tespiti içinde 350,00 TL masraf yaptığını, ayrıca davalının 2009 Mart ayı kirasını da ödemediğini belirterek, bilirkişiler tarafından tespit edilen hasar kalemleri toplamı (14.627,75 TL), mart ayı kirası (1900,00 TL), 30 günlük tamirat süresi (1900,00 TL) ve delil tespiti masrafı (350,00 TL) olmak üzere toplam 18.777,75 TL den davalı tarafından verilen depozito bedeli olan 5000,00 TL nin mahsubundan sonra bakiye 13.777,75 TL nin tahslini istemiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 15.11.2006 tarihli kira sözleşmesinde kiralananın eski haline getirilmesi yükümlülüğüne ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı ancak kiralananın hor kullanılması nedeniyle verilen zararları talep edebilir. Kaldı ki davalı karşı davacı tarafından delil tespiti sırasında eski haline getirilmesi gerektiği belirtilen hususların bir kısmının da davacı tarafından benimsenerek, teslim edildiği haliyle kiraya verildiği iddia edilmiştir. Her ne kadar mahkemece yargılama sırasında mahallinde yeniden keşif yapılmışsa da, kira sözleşmesinde kiralananın eski hale getirilmesine ilişkin hüküm bulunmaması ve davalının kiralananda yapılan bir kısım değişikliklerin benimsenerek bu haliyle kiraya verildiğine ilişkin itirazları değerlendirilmeyerek, delil tespiti doğrultusunda davacının talep ettiği hor kullanma ve eski hale getirme maliyetlerinin hesaplanması ile yetinilmiştir. Bu nedenle mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece mahallinde yeniden uzman bilirkişi veya heyeti ile keşif yapılarak davacı tarafından talep edilen zararların hangilerinin olağan kullanım, hangilerinin hor kullanmadan kaynaklandığı ve hangilerinin eski haline getirilmesine ilişkin olduğu, davacının hangi hasarların tazminini sözleşme çerçevesinde talep edebileceği ve kira kaybına neden olacak tamirat süresine ilişkin Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı yukarıda belirtilen beş kalem halinde belirttiği ( Tespit masraflarının yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken alacağa dahil edilmesi doğru değil ise de) taleplerine ilişkin 13.777,75 TL talep etmesine rağmen mahkemece gerekçesinde söz konusu beş kalem yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapmaksızın sadece kira alacağı ile hor kullanma ve eski hale getirme bedelleri toplamından 5000,00 TL düşülmesi halinde davacının 13.730,00 TL alacaklı olduğuna karar verilmiş olması, talep edilen alacak kalemi içinde talep edilen delil tespitinin yargılama gideri olması nedeniyle dava konusuna dahil edilmeyeceğinden, toplam alacaktan düşülmesi ve davacının talepleri arasında 30 günlük kira kaybının da bulunduğu gözden kaçırılarak bu konuda değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.