MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2010/196-2013/123Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının tahsiline yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının 2009/18558 nolu takip dosyasındaki 12.860,00 TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, icra inkar tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 15.04.2007 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede aylık kira bedelinin 3000 TL olduğu ve sözleşmenin hususi şartlar kısmında kira parasının, sene sonunda %15 olarak artırılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin bitim tarihinden itibaren taraflar arasında sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin her hangi bir girişimde bulunulmadığını ve davalı-borçlunun söz konusu mecurda oturmaya devam ettiği halde 2008 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ile 2009 yılı Ocak ayı dönemine ilişkin kira paralarını ödemediğini, bunun üzerine Şişli 8.İcra Müdürlüğünün 2009/18558 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun Şişli 8.İcra Müdürlüğünün 2009/18558 esas sayılı dosyaya yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına %40'ı oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; 15.04.2007 tarihinde başlayan kira akdinin 1 yıl süreli olduğu için 15.04.2008 tarihinde sona erdiğini, kiralayan - davacı tarafından davalıya bir yıllık kontrat bitmeden önce müracaatla işlerini tamamlayıp taşınmazı tahliye etmesi için 1 ay süre verildiğini, davalının taşınmazı 15.05.2008 tarihinde tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini, davalının 15.04.2007 tarihinden beri bütün kiralarını eksiksiz olarak tamamen ödediğini, en son oturduğu bir ay için depozito olarak verilen 2.500 TL tarafların uzlaşmasıyla kiraya sayıldığını belirterek davanın reddini, savunmuştur. İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.04.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede yıllık kira bedeli 3000 TL olup,her ayın onbeşinde peşin ödeneceği belirtilmiş, sözleşmenin özel şartlar 8. maddesinde Kiracının kiralananı boşaltmak istediği takdirde 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirimde bulunmak zorunda olduğu kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlar. Davacı tarafından davalı hakkında 2008 yılı 6,7,8,9,10,11,12.aylar ile 2009 yılı 1. Ay kira bedelinin tahsili için icra takibi yapılmıştır. Davacı, kiralananın 15/05/2008 tarihinde tahliye edildiğini, kira borcu bulunmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir. Davacı taşınmazı tahliye edeceğini davalıya yazılı olarak bildirmemiştir. Davalı tarafından taşınmazın 15/05/2008 tarihinde tahliye edildiği iddia edilmiş, bu iddia mahkemece kabul edilmiş, davacı tarafından bu husus temyiz edilmemiştir. O halde taşınmazın 15/05/2008 de tahliye edildiğinin kabulü gerekir. Kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmiş ise kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Aksi halde hakim tarafından alacak miktarı tenkise tabi tutulur. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşularla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Sözleşmenin özel şartlar 8. maddesinde taraflar bir aylık feshi ihbar süresi belirlemekle bu süreyi bir ay olarak kararlaştırmışlardır. Bu durumda mahkemece yeniden kiraya vermek için gereken makul süre bir ay kabul edilerek davalı kiracının 15/05/2008 tahliye tarihinden itibaren bir aylık kira bedelinden de sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde makul süre kira bedelinin saptanması suretiyle hüküm kurulması doğru değildir.Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.