Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3718 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11213 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tahliyeİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 11.06.2015 tarihinde başlatmış olduğu tahliye istekli icra takibi ile ödenmediği iddia olunan bina aidatı ve yakıt bedeli 1340 TL.nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emrinin 25.06.2015 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmediğinden davacı icra mahkemesine başvurarak, kesinleşmiş icra takibine dayalı olarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, davaya verdiği cevap dilekçesi ile bina aidat borcundan dolayı tahliye istenemeyeceğinden davanın reddini savunmuş, mahkemece, takibe konu edilen bina aidat alacağı ve yakıt parasının ödenmemesinden dolayı tahliyenin istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kiracı, aksine sözleşme ve yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür (T.B.K.md 314).Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta gözönünde tutulmalıdır.Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.Türk Borçlar Kanunu'nun 314 ve 315.maddelerinde, kullanıma bağlı olarak, kira bedeli veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmeyen kiracının temerrüdü düzenlenmiştir.Sadece kira borcunu değil yan gideri de ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle kiralayan alacaklı tarafından akdin feshi istenebilir. Bu durumda mahkemece takibe dayanak yazılı kira sözleşmesi getirtilerek ve taraf delilleri (ödeme iddiasına ilişkin ödeme belgeleri) toplanarak, neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.