Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3679 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4234 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İcra takibine dayanak yapılan 01.10.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanan büronun aylık kira bedelinin 300 TL olduğu, her ayın beşine kadar ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 7. maddesinde yıllık kira artış oranı kısmı boş bırakılmış olup bu kısmın yan tarafında ise el yazısı ile “karşılıklı anlaşarak” ibaresinin bulunduğu görülmektedir. Davacı kiralayan tarafından başlatılan icra takibinde 2012 yılı Ekim ayı bakiye kira alacağı 25,00 TL ve işlemiş faizi 3,56 TL ile, 2012 Kasım ayı ila 2013 yılı Ekim ayları açıklamasıyla 11 aylık kira alacağı 3.575,00 ve işlemiş faizi 348,44 TL, 2013 yılı Ekim ayı ila 2014 yılı Mayıs ayları açıklamasıyla 8 aylık kira alacağı 2.800,00 TL ve 68,00 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 6.400,00 TL asıl alacak ve 420,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir. İcra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan eldeki itirazın iptali davasında mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Sözleşmede aylık kira bedelinin 300,00 TL olarak kararlaştırılmasına ve sözleşmede yenilenen dönemde kira bedelinin ne şekilde ve hangi oranda artırılacağına dair belirgin bir düzenleme bulunmamasına rağmen, davacı kiralayanın takip talebinde bildirdiği kira alacağı üzerinden aylık kira miktarına göre ve aylık kira bedelinin takibe konu dönemler için artırılması suretiyle hesaplama yapıldığı ve borç miktarının tespit edildiği görülmektedir. Öte yandan takip talebinde hangi ayların kira alacaklarının istendiği ve bu kira alacakları için ne kadar işlemiş faiz alacağı istendiği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda kira başlangıcından itibaren yapılan ödemelerin işlemiş faize ve kira borcuna mahsup edilerek ödenmesi gereken toplam kira bedeli ve faiz miktarının tespiti şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür. Bu haliyle bilirkişi raporu yetersiz ve denetime elverişsiz olup hükme esas alınamaz. O halde mahkemece taraflar arasındaki kira sözleşmesinde artış koşuluna ilişkin düzenlemenin net ve belirgin olmadığı da gözetilerek, takip talebi ile de bağlı kalınarak ve davalı kiracı tarafından yapılan ödemeleri de mahsup edilmek suretiyle hesap bilirkişisinden takibe konu kira alacağı ve işlemiş faiz alacağının bulunup bulunmadığı hususunda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.