Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3632 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9155 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, menfi tesbit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 10.01.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli döşeme atölyesi olarak kullanılmak üzere kiraya verilen yer ile ilgili yapılan kira sözleşmesini kefil olarak imzaladığını;Sözleşmede kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi sebebiyle, müvekkilinin kefilliğinin sözleşme ile gösterilen 1 yıllık süre için geçerli olduğunu, bir yıllık sürenin 10.01.2013 tarihinde dolduğunu bu tarihten sonraki hukuki uyuşmazlıklarda müvekkilinin kefil olarak sorumlu bulunmadığının olmadığını ;Kiraya veren tarafından başlatılan 30.01.2015 tarihli icra takibinde gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığını ayrıca talep edilen işlemiş faiz miktarı ve aylık % faiz oranının da kanuna aykırı olduğunu, kiracının esnaf olup kendisinden ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek icra takibine konu edilen borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kefalet sözleşmesinin yasaya uygun ve geçerli olduğunu; Sözleşmede kefilin 10 yıl süre ile sorumlu olduğunun açıkça belirtildiğini kaldı ki sözleşmede süre hususunun belirsiz olduğu kabul edilse dahi davaya konu icra takibinin bir yıllık kira dönemindeki ödenmeyen kira bedellerine ilişkin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kiralanana ait 10.01.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davacı on yıl süre ile müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davalı kiraya veren Ocak ila Mayıs 2012 ayları aylık 700 TL'den; Haziran ila Aralık 2012 ayları 800 TL'den olmak üzere 2012 yılına ilişkin 12 aylık 9.100 TL kira bedeli ile aylık %5 oranında olmak üzere 14.074,80 TL işlemiş faiz toplamı 23.174,80 TL alacağın tahsilini istemiştir. TBK.nın 583.madde hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Somut olayda, davacının İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1553 esas sayılı takip dosyası ile talep ettiği kira alacağı, kira sözleşmesinin birinci kira dönemi olan 10.01.2012-10.01.2013 tarihleri arasındaki ödenmeyen kira bedellerine ait olup, davalı kefilin sorumluluğu kapsamı içinde kaldığı halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.