Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3607 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8069 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/05/2014NUMARASI : 2012/98-2014/287Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiralandığı halde teslim edilmemesi nedeniyle kullanılmayan kiralanan için kiracı tarafından ödenen kira parası ile depozitonun iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili 30.03.2012 tarihinde açtığı dava ile taraflar arasında 01.08.2011 başlangıç tarihli, iki yıl müddetli, aylık 300 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği iki yıllık kira bedeli olan 7.200 TL ile 2.500 TL depozito alındığını ancak kiraya verenin evi teslim etmediğini, bunun üzerine ödenen bedellerin iadesi için takip başlattıklarını, davalı kiraya verenin takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, davalı sözleşmedeki yazıların kendisine ait olduğunu ancak imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun yapılan bilirkişi incelemesiyle anlaşılması üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK'nın 4. maddesinde '' Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler '' düzenlemesiyle sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, yine aynı kanunun 1. maddesinde '' Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir '' hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı, görevli mahkemenin de sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.