Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 358 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16144 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/11/2011NUMARASI : 2005/268-2011/556Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için yapılan takipte kiracının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetlerinin bulunmadığı belirtmiştir. Kısıtlıyı vesayet dairelerinin yekilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasisi temsil eder. Öte yandan kanuni temsilcisi bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat usulü de Tebligat Kanunu'nun 11/2. maddesinde açıklanmıştır.Olayımızda, Dairemizin 18.12.2012 tarihli geri çevirme kararı ile getirtilen ve tarafları aynı olan Kadıköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2005/1713 Esas sayılı dosyasında, kiraya veren davalı/alacaklı S.. Ç..'ın akıl hastalığı nedeniyle Üsküdar 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/23 Esas-2011/318 karar sayılı ilamı ile kısıtlandığı ve kendisine kardeşi H.. A.. Ç..'ın vasi tayin edildiği görülmüştür. TMK.nun 448. maddesi hükm??ne göre kısıtlının, tüm hukuki işlemlerinde vasisi tarafından temsil edilmesi zorunlu olup, duruşma davetiyesinin kısıtlıyı temsilen vasisine tebliğ edilmesi gerekir. Fiil ehliyetine ilişkin bu durum mahkemece resen gözetilmelidir. Mahkemece vasiye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ve bundan sonra işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.