Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi ve maddi zararın tazminine ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine, maddi tazminatın kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının kira sözleşmesine aykırı olarak kiralananı pastahane yerine fırın olarak işlettiğini, fırında çalışan işçilerin binanın birinci katını izinsiz olarak kullandıklarını, banyo küvetini içki şişeleriyle doldurduklarını, kötü kullanım nedeniyle binanın ve kiralananın zarara uğratıldığını ileri sürerek kiralananın tahliyesi ile 1.500.000.000.-TL maddi zararın tahsilini istemiştir. Davalı vekili sözleşmeye aykırı davranamadığını, sözleşme dışı yerlerdeki eylemlerin davalıyı bağlamayacağını, tazminat isteminin yerinde olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Davada sözleşmeye aykırılık nedeni olarak ileri sürülen hususların giderilmesi için davalı tarafa süreli ihtar gönderilmediği gibi, kira sözleşmesi kapsamı dışında kaldığı ihtilafsız olan birinci kat dairenin davalının işçileri tarafından kullanılması, bu katın pisletilmesi BK. 256/2. maddesi anlamında fena kullanma hali sayılmaz. Bu nedenle tahliye davasının ve buna bağlı olarak normal kullanım nedeniyle meydana geldiği ve her zaman giderilebileceği anlaşılan zararın tazmini isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.