MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından açılan peşin olarak ödenen kira parasının, kiralananın tahliyesi nedeni ile bakiyesinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı kiraya veren tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 27.03.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile sözleşmeye konu taşınmaz GSM baz istasyonu ve cihazlarının kurulması için kullanılmak amacıyla davacı kiracıya kiralanmış olup, yıllık kira bedelinin 12.000 USD olduğu kararlaştırılmıştır. Sözleşmeye konu kiralananın ilk 3 yıllık kira bedelinin peşin olarak ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 6/b maddesinde; Taşınmazda kurulu bulunan sistemlerin herhangi bir sebeple sökülmesi durumunda kiralayanın kendisine peşin ödenen kira bedelinin kullanılmayan kısmını 1 ay içerisinde iade edeceği, sözleşmenin 18/b maddesinde ise; Kiracının kira sözleşmesini 1 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydı ile herhangi bir zamanda hiçbir neden göstermeden feshetme hakkına sahip olduğu, kiralayanın bu durumda herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı, fesih tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak peşin ödenmiş kira bedeli var ise kiralayanın bu bedeli fesih tarihinden sonra 1 ay içinde iade edeceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca 27.03.2011-27.03.2014 tarihleri arasındaki dönem için 3 yıllık kira bedeli olan 36.000 USD nin peşin olarak ödendiğini, GSM haberleşme sistemlerinin 12.01.2013 tarihinde kiralanandan tahliye edildiğini, davalı kiralayana gönderilen 11.02.2013 tarihli ihtarname ile fesih iradesinin bildirilerek kira parasının iadesinin istendiğini, ancak davalı tarafından iadesinin yapılmadığını belirterek kullanılmayan döneme ilişkin 17.000 USD kira bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Mecurun davacı kiracı tarafından teslim edilmediğini, tahliye iradesinden ve kiralananın tahliye edildiğinden dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu, mecurun usul ve yasaya uygun bir şekilde teslim edilmediğini, dava dilekçesinde belirtilen ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ihtarnameden dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu, usulüne uygun bir fesih bildirimi yapılmadığı gibi mecurun da tarafına teslim edilmediğini, faiz talebini de kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yargılama sırasında mahallinde yapılan ./..keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda; Sözleşmeye konu cihazların taşınmazdan 12.01.2013 tarihinde söküldüğü, keşif günü davacı vekilinden taşeron şirketin ilgili birimine telefonla sorularak bu tarihin teyit ettirildiği, davalıya ait taşınmazda yapılan keşifle baz istasyonunun olması gereken tüm zayıf akım ve kuvvetli akım araç ve gereçlerinin yerlerinde olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne ve 17.000 USD nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın kiracı tarafından terkedilmesi, fiilen boşaltılması yeterli olmayıp kiralayana teslim edilmesi de gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; Başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralananın kiracı tarafından terkedilmesi tahliye edildiği sonucunu doğurmaz, kiralanan kiralayana teslim edilmediği sürece kiracının kira ödeme yükümlülüğü de devam eder. Olayımızda davacı kiracı her ne kadar kiralananın 12.01.2013 tarihinde boşaltıldığını ileri sürmüş ise de buna ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen teslim belgesi veya tutanak bulunmadığı gibi, davacı tarafından tahliye ve teslim olgusunun gerçekleştiğine dair herhangi bir belge de sunulmamıştır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda keşif sırasında kiracının taşeronu ile telefonla görüşülerek tahliye tarihinin teyit ettirildiği belirtilmiş ise de kiracının tek taraflı beyanı ile tahliye olgusu kanıtlanamaz. Bu durumda kiralananın usulüne uygun olarak tahliye ve kiraya verene teslim edildiği kanıtlanamadığı halde yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.