Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3508 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8976 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, depozito alacağının tahsiline yönelik olarak kiracı tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.386,88 TL üzerinden icra takibinin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 21.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı kanunun 19.maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 2,080.00-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle davalının temyiz isteminin REDDİNE,2-Davacı vekilinin depozito alacağından mahsubuna karar verilen hasar bedeline ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Taraflar arasında imzalanan 17.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 9. maddesinde; 3.500 Tl depozito bedeli ödendiği kararlaştırılmıştır. Davacı kiracı 18.02.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 3.500 TL depozito bedelinin tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı kiraya veren süresinde yaptığı itirazında, kiracının gecikmeli olarak mecuru 20.10.2013 tarihinde boşalttığını, kiracı ile mutabakata vardıktan sonra bazı ayıplar tespit edildiğini, kiracının 140,00 TL aidat borcu bulunduğunu belirterek icra takibine itiraz etmiştir. Mahkemece depozito alacağının yasal faziyle 3.923 TL olduğu, davacı kiracının hor kullanma, aidat ve İSKİ borcu nedeniyle borcunun 2.536 TL olduğu gerekçesiyle depozito alacağından düşülerek 1.386,88 TL üzerinden icra takibinin devamına karar verilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kiralanın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. ./..Davaya konu taşınmazın tahliye edildiğine dair tutunak bulunmamaktadır. Her iki taraf taşınmazın 20.10.2013 te tarihinde tahliye edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda taşınmazın tahliye edildiği tarih 20.10.2013 tarihi olarak kabul edilmelidir. Davalı kiraya veren tahliye sonrası taşınmazdaki hasarlar yönünden davacı kiracıya yazılı bildirimde bulunmamış, 26.02.2014 dilekçesi ile icra takibine yapmış olduğu itiraz aşamasında bu hasarlardan bahsetmiştir. Davalı kiraya veren TBK 335 uyarınca yasanın aradığı sürede hasar bildirimi yapmamış olduğundan kiracıdan artık hasar bedeli talep edemez. Mahkemece bu husus dikkate alınarak davalı kiraya verenin hasar bedeline yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hasar bedelinin depozito alacağından mahsubuna karar verilmesi doğru değildir.3- Davacı vekilinin aidat ve İSKİ faturalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece davalı kiraya veren tarafından ilgili site yönetimine ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmamıştır. Bu durumda Mahkemece kiraya verenin site yönetimine ödediği ve tahliye tarihine kadar kiracının sorumlu olduğu aidat miktarı belirlenerek, ödenen miktar kadar kiracıya rücu edebileceği hususu üzerinde durulup, yine İSKİ faturası yönünden kiracının tahliye tarihine kadar sorumlu olduğu dönem belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile bu bedellerin depozito alacağından mahsubuna karar verilmesi de doğru değildir.Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacnın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.