Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3479 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10345 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama ile davanın kısmen kabulü ile 7.669-TL asıl alacak ve 1.420,58-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.089,58-TL alacağa yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına toplanan delillere, delilerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının alacağa ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takipte ve davada başlangıç ve düzenlenme tarihi içermeyen yazılı kira sözleşmesine dayanılmıştır. Sözkonusu kira sözleşmesinde kira bedeline artış şartı getirilmemiştir. Davacı tarafından 27.04.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde 2005-2010 yılları arasında 5 yıllık ödenmeyen kira alacağı toplamı olan 10.290,15-TL ile 2.804,68-TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir. Mahkemece 7.669-TL asıl alacak ve 1.420,58-TL işlemiş faiz olmak üzere 9.089,58-TL alacağa yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira bedelinin miktarı ile ilgilidir. Uyuşmazlık konusu olmayan yazılı kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin artırımı ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından Mahkemece öncelikle kira sözleşmesinde belirlenen miktardan aşağı olmamak üzere ihtilafsız olarak ödenen 2004 yılının yıllık kira bedelinin belirlenmesi, sonraki 5 yıllık kira alacağının bu bedel üzerinden hesaplanması, talep edilen dönemde davalının ödemelerinin de dikkate alınması ve var ise bu ödemeler de mahsup edilmesi sureti ile kalan bedel üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi davacı yararına iki kez vekalet ücreti takdir edilmesi de hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.