MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı tahliye istemli olarak 12.05.2015 tarihinde başlattığı icra takibinde sözlü sözleşmeye ve davalı borçlu tarafından verilen 30.01.2015 tarihli yazılı tahliye taahhüdüne dayanarak ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini talep etmiş, borçlu ise sözlü sözleşmeyi kabul etmediğini belirterek borca itiraz etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece; sözlü kira sözleşmesinin inkar edilmiş olması nedeniyle kira akdinin de inkar edilmiş sayılacağı gerekçesiyle uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemede yapılacak yargılamayı gerektirdiği belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir. Borçlu 18.05.2015 tarihli itiraz dilekçesinde dayanak sözlü sözleşmeyi inkar etmiş ise de; 30.01.2015 tarihli yazılı tahliye taahhüdündeki imzasını inkar etmemiş ve taahhüdün kendisi tarafından verildiğini kabul etmiştir. Davalının icra takibine eklediği halen icarım altındaki ibaresini içeren tahliye taahhüdünü kabul etmesi karşısında davalının kira ilişkisini kabul ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.