Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 333 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9094 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminatMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiraya veren tarafından, kira sözleşmesi devam ederken kiralananın kullanılmasına engel olunduğundan bahisle, el atmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davaya konu kiralananı 01.03.2009 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile lokal olarak işletilmek üzere davalı Belediyeden kiraladığını, müvekkilinin, kiralananı bizzat işletmediğinden bahisle davalı ... tarafından ruhsatının iptal edildiğini Belediyeden temin ettiği belgelerden öğrendiğini, sonrasında ise Belediye itfaiye ekipleri ile kiralananın kilidinin davalı ... tarafından değiştirilerek, kullanmasına engel olunduğunu, 2 aydır kiralananı kullanamadıklarını belirterek, kiralananı kullanamaması nedeniyle 12.000 TL ve kira parasından peşin ödenen 6.000,00 TL nin iadesini talep etmiştir. 31.05.2011 tarihinde davasını ıslah ederek ayrıca 35.000 TL kiralanana yapılan masraflar nedeniyle talepte bulunmuştur. Davalı 16.06.2011 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçede işletmenin ruhsatının iptaline yönelik bir savunmada bulunmaksızın, davacı hakkında kumar ve kapatma saatlerine aykırı davranılması nedeniyle kolluk tarafından öncesinde tutanaklar tutulduğunu ve ... Kaymakamlığının 22.03.2010 tarihli Belediye Başkanlığına yazdığı yazı ile “sözleşmenin feshinde kamu yararı vardır” direktifi ile lokale ait akdin feshedilmesinin istenilmesi üzerine, yazının gereği ve öncesindeki ihlaller nedeniyle de Belediye Başkanlığının kira sözleşmesinin 11. maddesi ve lokal şartnamesinin 13, 23 ve 24 maddeleri gereğince kira sözleşmesini 30.03.2010 tarihinde iptal ettiklerini, sözleşmenin feshinde davacının kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davalının kira şartlarına aykırılıkta bulunduğundan bahisle ruhsatın iptaline karar verilerek, davacının faaliyetten men edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Davalının, kiralananın işletme ruhsatının iptaline ve mühürlenmesine ilişkin bir savunması bulunmamaktadır. Aksine davacının kira sözleşmesine aykırı davrandığından bahisle kira sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya içerisinde usulünce sözleşmenin feshine ilişkin alınan bir karar bulunmamaktadır. Kaldı ki sözleşmenin feshedilmesi halinde dahi, kiraya veren kendiliğinden, kiracının kiralanandan istifadesini engelleyemez. Usulünce kira sözleşmesifeshedilmeksizin, davalı tarafından yasal olmayan yollarla kiralananın kilidi değiştirilerek, davacının kiralananı kullanmasının engellendiği ispatlandığına göre, usulünce kira sözleşmesinin sona erdiğinden söz edilemez. Bu durumda davacının talepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.