Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3282 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10115 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Körfez 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/02/2013NUMARASI : 2010/132-2013/202Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, davacı kiracı tarafından davalı kiraya veren aleyhine açılan borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının 17.394,30 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde,; Davacı ile davalı şirket arasında iş makinesi kiralanmasına dair sözleşme imzalandığını, davalı kiraya verenin davacı kiracıya ödenmesi için gönderdiği faturalara itiraz edip iade ettiklerini, bu kez faturaların tahsili için davalı şirketin Körfez İcra Müdürlüğü'nün 2010/622 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, davacının davalı tarafa bir borcu olmadığı gibi 17.500 TL alacağının bulunduğunu belirterek icra takibinde istenen ana para olan 52.710 TL borçları bulunmadığının tespiti ile davalı aleyhine % 40 icra tazminatı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde, kira sözleşmesi ile kiralanmasına karar verilen 2 adet ruston paletli vinçlerin 13.09.2009 tarihinde davacı şirket temsilcisine teslim edildiğini, iki vinç için aylık kira bedelinin 35.000 TL+KDV olduğunu, davalıya toplam 148.680 TL lik 4 adet fatura kesilip gönderildiğini, davacının sadece 95.970 TL ödediğini, bakiye 52.710 TL'nin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek haksız davanın reddine ve davalı lehine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece kira sözleşmesinde yazılı olandan farklı vinçler gönderilmesi nedeniyle davacının işteki verim ve işgücü kaybı nedeniyle uğradığı zarar bedeli kira bedelinden mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne, davacının 17.394,30 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Taraflar arasında 10.9.2009 tanzim tarihli,kira başlangıç tarihi olarak kiralananın vinçlerin tıra yüklendiği tarih olacağı kararlaştırılan “2 adet kafes bomlu (90 ton ağırlığında, 18 m bom ile 16 tonluk boruyu kanala yerleştirebilecek kapasiteye sahip) vinç kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan 2 adet vincin 13.09.2009 tarihli sevk irsaliyesi ile davacı tarafa teslim edildiği, vinçlerin davacı kiracı tarafından kullanılmaya başlandığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tacir olup, basiretli tacir gibi davranmak zorundadırlar. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 249/1. fıkrasına göre “....kiralanan kiralananı kullanmaya uygun bir şekilde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti boyunca bu halde bulundurmak ile mükelleftir...” Aynı maddenin 2.fıkrasında “... kiralananın sözleşmenin amacına uygun şekilde teslimi ya da kullanımı mümkün olmazsa kiracının akdi feshedebileceği gibi kiranın tenzilini isteyebileceği...” düzenlenmiştir. Ancak kiracı kiralanandaki ayıbı, eksikliği derhal ya da münasip bir zamanda kiralayana bildirmelidir. Olayımızda, kiracı kiralanan menkullerin (vinçlerin) kira sözleşmesinde yazılı olduğu üzere 90 tonluk değil de 120 tonluk vinç olması nedeniyle kiralama amacına uygun kullanamadığını belirterek kira bedelinden sorumlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı kiracı, 13.09.2009 tarihinde sevk irsaliyesi ile vinçlerin kendisine tesliminden sonra davalıya 30.10.2009 ve 31.10.2009 tarihli iki adet faks göndermiş ve bu fakslarda “...2 adet 90 ton ağırlığında kafes bomlu vinçten yeterli performans elde edilemediği...” gerekçesiyle 13.11.2009 da birisini, 14.11.2009 da diğerini iade edileceği bildirilmiştir. Davacı kiracı, 13.09.2009 tarihli sevk irsaliyesi ile kiralananları teslim alırken kira sözleşmesine uygun vinçler teslim edilmediğine ilişkin herhangi bir şerh düşmediği gibi davalıya gönderdiği 30.10.2009 ve 31.10.2009 tarihli fakslarda dahi vinçlerin 90 tonluk olduğunu belirtip, yeterli performans elde edemediklerini bildirmiş ancak, vinçlerin 90 tonluk değil de 120 tonluk olduklarından bahsetmemiştir. Davacı kiracı, kira sözleşmesinde yazılı olan vinçlerin dışında başka vinçlerin kendisine teslim edildiğini, kiraya verenin edimlerini yerine getirmediğini öğrenir öğrenmez, olayımızda teslim tarihinde veya en geç vinçler çalıştırılıp çalıştırılmaz ayıbı tespit edip davalı kiraya verene ayıp ihbarında bulunduğuna dair bir delil sunamamıştır. Bu nedenle davacı kiracıya kira sözleşmesine uygun vinçlerin teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, kira sözleşmesinde özellikleri yazılı vinçler dışında başka vinçlerin davacıya teslim edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.