Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 324 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16408 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, hüküm vekalet ücretine hasren davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın feragat nedeniyle sona ermesi halinde kural olarak davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak tarafların bunun aksini kararlaştırmasına da yasal engel yoktur. Bu durumda feragat halinde de tarafların anlaşmaları doğrultusunda karar verilmelidir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 165. maddesinde “İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” düzenlenmesine yer verilmiş ise de ilgili düzenleme vekilin vekalet ücreti alacağına ilişkin olup, davada vekil lehine hüküm kurulmadığından, g??rülmekte olan dava içinde ilgili hüküm gereğince kendisine vekalet ücreti hükmedilmesini talep edemez. İlgili yasa maddesi vekilin vekalet ücreti alacağı nedeniyle açacağı dava sırasında değerlendirilebilir. Somut olayda, taraflar arasında 01.05.2012 tarihinde “Kira Sözleşmesi Fesih Protokolü” başlıklı anlaşma imzalanarak taraflar arasındaki sözleşmeye konu kiralananın tahliye edilerek kiraya verene teslim edileceğini, bunun sonucu olarak da kira sözleşmesi nedeniyle devam eden derdest davalardan feragat edileceğini, söz konusu davalara ilişkin asıl alacak, faiz, icra ve dava vekalet ücretleri, icra ve dava harçları, inkar tazminatları vs. başka hiçbir nam ve kalem atında alacakları ve talepleri bulunmadığını karşılıklı olarak beyan ve taahhüt etmişlerdir. 24.07.2012 tarihli celsede de taraflar “protokol ile davadan feragat edilmiştir” demek suretiyle, davadan feragatin protokol gereğince yapıldığını açıklamışlardır. Söz konusu protokolün taraflar arasındaki davayı da kapsadığının protokol içeriğinden anlaşılmasına ve protokolde tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talep edemeyeceklerinin kararlaştırılmış olmasına göre, tarafların anlaşmalarının aksine davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün vekalet ücretine hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.