İcra Mahkemesince verilmiş bulunan karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itiraz edilmeden kesinleşen icra takibine dayanarak kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla Çanakkale İkinci İcra Müdürlüğü'nün 2007/2971 esas sayılı takip dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede takibe itiraz etmediği gibi, kira borcunu da ödemediğini belirterek, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin yenilendiğini ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı vekili, davalı hakkında 19.07.2007 tarihinde tahliye istemli icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 10.08.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı takibe itiraz etmemiştir. İcra İflas Kanunu'nun 269/a maddesinde, "Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti İçinde kira borcunu da ödemezse, ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine İcra Mahkemesince tahliyeye karar verilir." hükmünü içermektedir. Davacı alacaklı vekilinin, yasal ödeme süresinin dolduğu 10.09.2007 tarihinden sonra 6 ay içerisinde İcra Mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemesi gerekir. Yasal süreden sonra 20.06.2008 tarihinde açılan bu dava, süresinde değildir. İcra Mahkemesince yasanın bu hükmü re'sen gözetilerek tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile karann ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.